Sabah 6:00 da benim kalk borusu çaldı.Sadece yiyecek bir
şeyler ve su götürmemizi söyledikleri için,dün marketten aldıklarımızla,Erkan
kendine ton balıklı bende kaşarlı sandviçlerimizi hazırladık.Sabah kahvaltısı
olarakta peanutbutter’lı ve reçelli ekmeklerimizi yiyerek, saat tam 6:45 te tur
acentesinin önünde olduk.Bayağı kalabalık bir insan topluluğu tura
yazılmış,ancak acente sahibi Fransız, hava durumunu göstererek, eğer bir gün
daha buradaysanız turu yarına ertelememizi tavsiye etti.Zira yukarda fırtına ihtimali
olduğunu ve olursa geri döneceklerini ve paramızıda alacaklarını söyledi.Bunu
duyan herkes yarın gitmeye karar verdi ve ayrıldılar.Bir tek Erkan’la ben
kaldık.Bizim seçeneğimiz yoktu, zira ertesi gün Puerto Varas’a gidecektik.Son
anda bir Çin’li kızla Belçika’lı bir adam da gitmeye karar verince, 4 kişi
olarak turu yapmaya mecbur kaldılar.45 yaşlarında İspanyol bir rehber ve 25
yaşlarında bir Şili’li bir rehber kızda bize katılınca, verdikleri botları
ayağımıza ve sırt çantalarını sırtımıza geçirerek bir minibüsle yola çıktık.45
dk.lık bir yolculuk sonrası kışın kayak yapılan Villarrica Volkanının telesiyejlerine
vardık.Telesiyejlerin olduğu yer 1400m.,volkanın krateri ise 2850 m.yükseklikteydi.Şayet
telesiyejle son istasyona çıkarsak, orası 1800m. civarındaydı, böylece hem
400m. yükseklik, hem de zamandan kazanmış olacaktık.Tabii ki telesiyeji seçtik,
zira 1 saat kadar sürecek o yol pek zevksizdi.Telesiyej konusunda ilk defa
milli olacak olan Erkan’la bir tanesine binerek, etrafı seyrederek yukarı
çıktık.Saat tam 8:30 da yürüyüşe başladık.İspanyol rehberin arkasına ip gibi
dizilerek uygun bir tempoda tırmanışa başladık.Önceleri lav yığınları arasında
ilerledik ve 1 saat sonra karlı zemine ulaştık.Her 45dk.lık tırmanış sonrası
5-10 dk dinlenme ve su molası vererek ilerledik.İspanyol rehber karda iz
açıyor, bizde o izlere basarak tırmanıyorduk.Önceleri bizim haricimizde 5-10 kişi daha tırmanıyordu.Fakat saatler
ilerledikçe arkamızdan bayağı bir grup tırmanışa geçti.Tam 3 saat sonra volkanın
kraterinin kenarına vardık.Etrafın ve bulutların görüntüsü iyi ki tırmanmışız
dedirtti.Kraterden de hafif bir duman ve sülfür gazı yükseliyordu.Bu volkan en
son 1985 yılında aktif olarak lav püskürtmüş.Hava da Fransız acente sahibinin
dediğinin aksine pırıl pırıl güneşliydi, yani şans bizden yanaydı.Orada bir
şeyler yedik,fotoğraflar çektik.Daha sonra kraterin etrafında bir tur atarak,
diğer yönlerden de manzarayı görüntüledik.1 saat kadar sonra işin en keyifli
kısmı için dönüşe geçtik.Zira bize verdikleri kıyafetleri giyerek aşağı plastik
çanaktan oluşan kızaklarımızla kayarak inecektik.Başlangıçta eğimden dolayı
insan biraz ürküyor ama daha sonra alışıyor.Rehber başlangıçta biraz bilgi
vererek, kazmayı kullanarak nasıl durulacağını ve oturma pozisyonunu filan
anlattı.Daha sonra sıra ile 7-8 etaptan oluşan parkurlarda keyifli bir kayış
sonrası karın bitip lavların başladığı yere kadar kayarak indik.Yolun kalan
kısmını yürüyerek tamamladık ve tekrar başlangıç noktasına saat 14:00 gibi
vardık.Tabii her tarafımız sırılsıklam ıslanmıştı.Fakat güneş kısa sürede bizi kurutmayı
başardı.Orada tekrar minibüse binerek saat 15:00 gibi kasabaya döndük.Hemen
Hostele giderek bir duş aldık ve ıslak eşyalarımızı güneşte kurumaya bıraktık.Akşamüstü
Erkan cumartesi sabahına Puerto Montt’tan Santiago’ya uçak biletini aldı.Zira
cumartesi akşam Newyork uçağına binmesi gerekiyordu.Daha sonra otogara giderek
yarın sabah 8:00 için Puerto Varas’a otobüs biletlerimizi aldık.Bu arada yolda
mükafat olarak kendimize birer dondurma ısmarladık.Akşam hostelin restoranın da
bir şeyler yedikten sonra biraz çıkıp sokaklarda ve göl kenarında yürüyüş
yaptık ve sonra tekrar hostele dönerek, yataklarımızda günün yorgunluğunu
çıkardık.
22/1/2013 Salı
1 yorum:
Aylin der ki:
Sagolun Armagan Abi, Erkan artık benim gezi programlarına cok yogun ya da ne gerek var demez insallah :)
Yorum Gönder