20 Ocak 2013 Pazar

KARDEŞİME KAVUŞTUM VALPARAİSO'YA ULAŞTIK


Sabah 7:30 da çıktım ve yakınlardan kalkan havaalanı otobüsüne binerek, saat 8:30 da Santiago havaalanında kardeşimi karşılamak üzere hazırdım.Erkan(kardeşim olur) saat 9:30 gibi kapıda gözüktü.Sarılma ve öpüşme faslının arkasından,şehre giden otobüslerden birine binerek otobüs terminalinde indik.Çocuğa nefes bile aldırmadan Valparaiso otobüsüne bilet aldık.Ancak hafta sonu olduğu için o tarafa giden çok kalabalık bir insan kitlesi vardı.Saat 11:45 ‘e ancak bilet bulduk ve hemen aldık.Otobüsün kalkma saatine kadar otogarda biraz daha hasret giderdik.Saat 13:30 gibi Valaparaiso otogarına indik.Hostellerin olduğu bölge, yakın olduğu için yürüyerek gitmeye karar verdik(Erkanı’da kendime uydurdum.).Erkan dolarlarını bozduracağı bir kambiyo ararken bende bir ATM’den biraz para çekmek istedim ama çoğu ATM ya bozuk yada para yoktu.Bu para işleri için epeyce vakit kaybettik.Ancak yolda rastladığımız bir Mate con Huasillos’çudan ona bir bardak şeftali hoşafı ısmarladım ve  böylece onu da Şili’nin bu milli içeceği ile tanıştırmış oldum.Aradığımız hostelde yer olmadığı için , bir başka hostel ararken bir bayan bizi kendi hostelinde kalmaya ikna etti.Casa Vajtas Hostel’de temiz, güzel ve kendi banyosu olan iki kişilik bir odada kaldık.Zaten bir gece yatacaktık.Zira otogarda belki bilet bulunmaz diye Pazar akşamı saat 21:00 için Pucon’a biletimizi almıştık bile.Valparaiso deniz kenarında biraz bohem tarzında, rengarenk evleri olan, Santiago’nun 120 km.batısında bir sahil kasabası.Ancak sahil bandı çok dar ve hemen arkasında yüksek tepeler var.Bu nedenle sahille tepeler arasında 10 kadar asansör çalışıyor.Bu asansörler çok eski,1883-1916 yılları arasında yapılmışlar ancak hala çalışıyorlar.Erkanla bu tepelerden birinde bulunan (Cerro Alegre) hostelimize sırt çantalarımızı bırakarak kasabanın dar sokaklarına daldık.Öncelikle sahile indik ve rıhtımda biraz dolaştık.Daha sonra bu antika asansörlerden birine binerek bir seyir tepesine çıktık.Biraz manzara fotoğrafları çektik, dar sokaklarda renkli evlerin arasına saklanmış olan sanat evlerini gezdik.Akşama doğru hem karnımız acıktı hem de Erkan yol yorgunu olduğu için hostele yakın bir restorantta deniz mahsulleri, salata ve en meşhur içkileri Pisco sour’dan oluşan yemeğimizi yedik.Hostele dönerek duşlarımızı aldık ve şu anda zavallı Erkan çoktan uyumuş durumda.Yarın kahvaltı sonrası biraz daha keşif gezisi yapacağız ve ünlü şair Pablo Neruda’nın burada bulunan evine bir ziyarette bulunacağız.

                                                   19/1/2013 Cumartesi
 
 
 

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Aylin der ki:
Gozunuz aydin, sag salim bulustunuz, iyi gezmeler...armagan abi arada yazdiklarinizi babama da okuyorum, onun da cok hosuna gidiyor, haritadan nerede oldugunuz takip ediyor, onun da size cok selamlari var...

Adsız dedi ki...

Merhabalar, artık resimlerde bizden birileri de oluyor, çok güzel. Bu gezinin tadını bol bol çıkarınız. Erkan, Arminin resimlerini getirmeni bekliyoruz.
Şerife