Sabah, Erkan 10:00 da havaalanında olması gerektiği için kahvaltımızı
hostelde yaptık.Hostel sahibesi, şu ana kadar güney amerikada yaptığım en güzel
kahvaltıyı hazırlamıştı.Kendi ev yapımı kek dahil her şey vardı.Taze sıkılmış
portakal suyu,ev yapımı reçel,yağ,peynir,süt ,kahve ,çay,yoğurt ve müsli.Saat
8:30 gibi vedalaşarak Erkan’la beraber otogara gittik.Erkan, saat 9:15 te
havaalanı otobüsüne binerek, nerdeyse 48 saatlik İstanbul yolculuğuna çıktı.Çok
fazla duygusal olmadan vedalaştık ve gitti.Aslında içim burulmadı desem yalan
olur, zira birlikte seyahat etmeye alışmıştık.Her güzel şeyin bir sonu olduğu
gibi, bununda sonu burada bitiyordu.Daha sonra ben Erkan’ın resimlerden çok
beğendiği ama vaktimiz olmadığı için bana vasiyet ettiği Chiloe Adasına gitmek
için saat 10:00 a bilet aldım.Bir kahve içerek oyalandım ve otobüse binerek
yola çıktım.1 saat sonra sahilden bir feribota binerek Chiloe adasına
geçtik.20dk.lık bir feribot yolculuğu sonrası adanın kuzeyinde Chacao denilen
bir yere vardık.Oradan da adanın güneyinde,Erkan’ın resimlerinden çok beğendiği
Castro’ya ulaştık.Otogara indiğimde saat 13:30 du.Kendime 2 saat vakit vererek
saat 15:30 a Ancud’a bilet aldım.İki saat içinde tüm Castro’yu gezerek
görülmesi gereken yerleri dolaştım.Kazıklar üstüne yapılmış evler gerçekten
görülmeye değerdi.Sonra 1.5 saat bir yolculukla adanın diğer bir kasabası Ancud’a gittim.Burada da bir kasaba
turu atarak ve meydanında biraz soluklanarak, saat 18:30 da Puerto Montt’a
bilet alarak dönüşe geçtim.2.5 saat süren yolculuk sonrası Puerto Montt’a
döndüm.Biraz hızlı da olsa Chiloe adasını görmek keyifliydi, hem de Erkan’ın
vasiyeti yerine gelmiş oldu.Kasabanın meydanında bir şeyler yedikten sonra,
hostelime döndüm.Dün Erkan’la birlikte aldığımız ama içmeye fırsat
bulamadığımız beyaz şarabı açarak,bir yudum onun için, bir yudum benim için
derken hafif kafam dönmeye başlayınca, bir duş alarak yatağıma gömüldüm.Yarın,
şimdilik Şili’den ayrılarak 7 saat mesafedeki Bariloche’ye (Arjantin)
gidiyorum.Orası için Arjantin’in İsviçre’si diyorlar, görelim bakalım.
Not:Ben bu satırları yazarken, sevgili kardeşim Erkan,
Santiago’dan havalandı ve New York’a doğru yola çıktı.Ben de Peanutbutter’lı sandviçlerimi
yerken ve şarabımdan bir yudum alırken ona 3 G'li güzel,güvenli ve güneşli (seyyahların
kullandıkları bir deyim 3G)bir yolculuk diliyorum.
26/1/2013 Cumartesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder