13 Ocak 2013 Pazar

CHACALTAYA DAĞI VE AY VADİSİ


Sucre’ye gece yolculuğu yapacağım için La Paz’da ki günüm boş geçmesin diye yakınlarda ki Chacaltaya Dağı(4880m) ve Ay Vadisini(Valle de la Luna) kapsayan ve erken biten bir tur aldım.Sabah 8:30-9:00 arası hostele gelmesi beklenen tur otobüsü 9:30 da geldi.Bu seferde en son beni aldılar.Ancak tur bir yanlışlık yapmış,otobüs ful dolu geldi,bana yer yok.Otobüste 25-30 kişi vardı.Neyse şoförün yanına bir tabure koydular,bende oraya oturdum.Bazen olur böyle yanlışlıklar diyerek,fazla üstelemedim.Fakat otobüs çok eski ve yollar acayip bozuktu,2 saat süren yol bu yüzden benim için biraz ızdıraplı geçti.11:30 gibi Chacaltaya dağının 4300m de ki base kampına geldik.Otobüs eski dedim ama o daracık ve çok dik yollardan keçi gibi tırmandı ve beni utandırdı.Base kampta isteyenler bekledi, isteyenler ise 500m daha tırmanarak 4800 deki zirveye çıktı.Bende geri kalmadım tabii.Ama o yükseklikte değil tırmanmak, adım atmak bile çok zordu.Dinlene dinlene ve yogada öğrendiğim nefes tekniklerini kullanarak, ıkına sıkına o kadar mesafeyi 1 saate  çıktım.Tura katılanların yarısı çıktı yarısı beklemeyi tercih etti.Hava günlük güneşlik olmasına rağmen dağın tepesi bayağı soğuktu.Bu dağın tam karşısında esas tırmanış yapılan Wayne Potosi dağı (6088m.) vardı ama tepesi bulutlarla kaplı olduğu için bize yüzünü pek göstermedi.Böylece rekorumu egale ederek 4800m. leri de görmüş oldum.Fotoğraflar çekildi ve  otobüse döndük.Herkes yanında getirdiği yiyecekleri yerken bende dün akşam aldığım peynirli poğaçalarımı yedim.Tekrar aynı yoldan La Paz’a geri döndük, zira diğer gideceğimiz yer, şehrin tam ters tarafındaydı.Dolayısı ile yükseklikten başı ağrıyanlar, yani otobüsün yarısı turun ikinci kısmına katılamadı ve La Paz’da indi.Biz geri kalanlar 1saatte öbür tarafa yani güneye yol aldık ve 15:30 gibi Ay Vadisine vardık.Aynı bizim Ürgüp- Göreme’nin daha küçük versiyonu.Zaten rehber benim Türk olduğumu öğrenince galiba sizin orada da benzeri yerler varmış diye bana takıldı.Burası da doğal erozyon sonucu toprakta oluşan sivri tepeciklerden oluşmuş.45 dakikalık bir tur sonrası, yine fotoğraflar çekildi ve saat 17:00 de bizi şehrin meydanında bıraktılar.Otobüsün saat 19:00 civarında olduğunu bildiğim için hemen yakınlarda ki acenteden, dün yaptığımız bisiklet turunun resimlerini ve videosunu içeren CD’yi alarak doğru otogara gittim.Saat 19:00 da ki Sucre otobüsüne biletimi aldım.Bereket yakın olan hostele giderek, emanete bıraktığım sırt çantamı aldım ve nefes nefese otogara geri döndüm.Otogarda bir şeyler tıkındım ve saat 19:00 da ki otobüse binerek 12 saatlik Sucre yolculuğuma başladım.Tabii otobüste bütün gece kim bilir nasıl horladım, ama nezaketlerinden kimseden ses çıkmadı.

                                                          4/1/2013 Cuma

1 yorum:

Cem dedi ki...

Hocam,
Dolu minibuste onde tabure sana cok uymus.
Alisiksindir bu tip pozisyonlara :-)