4 Ocak 2013 Cuma

ÖLÜM YOLUNDA KEYİFLİ SAATLER

Sağ salim dödüm, yani benden kurtuluş yok.
Saat 7:00 de acentenin önünde olmam gerektiği için sabah 6:00 da kalktım ve daima yanımda bulundurduğum bisküvilerimle sabah kahvaltımı yaptım.Dünden hazırladığım çantamı kaptığım gibi 6:45 te buluşma yerine vardım.Tabii benden başka kimseler yoktu.Daha sonra Venezuella’lı bir çocuk geldi ve 7:00 gibi de bizi götürecek minibüs, üstünde bisikletlerle teşrif etti.2Hollanda’lı,2İsveç’li, 1Venezuella’lı,1ingiliz,1İsrailli,1Meksika’lı ve bendeniz yine dünya karması şeklinde toplam 9 kişi 2 minibüse doluştuk.1 saat kadar süren bir yolculukla 4500m. Yükseklikte bir tepeye çıktık.Tabii hem sabah olması nedeni ile hem de yükseklikten dolayı hava bayağı soğuktu ama güneş biraz olsun ısıtıyordu.Orada bize naylon pantolon,üstümüze yağmurluk,dizlik ve dirseklik,kask ve eldiven verdiler.Onları giyince hepimiz robokop gibi olduk.Daha sonra rehber bize kısaca yolu ve dikkat etmemiz gereken şeyler hakkında bilgiler verdi.Parkur 2 bölümden oluşuyordu.İlk bölüm asfalt ve trafiğin olduğu bir yolda 22km.uzunluktaydı ve biz yolun sağında rehberin arkasına ip gibi dizilerek inişe başladık.Toplamda 4500m. den 1900m. ye 63 km.lik bir yol gittik.İlk bölüm sonunda küçük bir yerleşim yerinde ulusal park giriş parası ödedik ve asıl olan ikinci bölüme geçtik.Bu bölüm şimdi kullanılmayan eski,toprak ve taşlı, dar(bazı yerlerde 3m.)bir yoldu.Bisikletlerimiz ön ve arkada disk frenli,ön tarafında süspansiyonu olan iyi durumda aletlerdi.Yol oldukça virajlı ve dikti.Alışana kadar biraz temkinli gittim ama daha sonra macerayı severim misali koyuverdim gitti.Meksikalı çocukla ben rehberin hemen arkasında rüzgar gibi esiyorduk.Gerçekten çok keyifli ve heyecanlıydı.Yol taşlı ve çukur olduğu için seleye hemen hemen hiç oturamadık.Yola ölüm yolu denmesinin nedeni bir tarafı uçurum olmasındandı.Gerçektende bu yolda vefat etmiş 4 kişinin mezar anıtlarını gördük.Biz inerken rehber de sürekli fotoğraf ve video çekiyordu.Yolun bazı yerlerinde şelaleler altından geçtik.Arada sırada durup arkadakileri beklemek durumunda kaldık.Sadece 2 kişi düştü ama çok önemli bir şey olmadı.Öğlen bir yerde durduk ve bize sandviç ve kola ile yemek verdiler.Saat 13:30 gibi parkur bitti ve tekrar minibüslere doluşarak yakınlarda bulunan bir otele gittik.Asıl sürpriz oradaydı; otelin havuzu vardı ve bize orada açık büfe yemek verdiler.Parkur sonu 1900m. lerde olduğu için ve havada güneşli olduğu için sıcaklık bir anda 30 derecelere çıkıverdi.Hepimiz kendimizi havuz atıverdik, arkasından bir de duş yaptık.Yemeğimizi de yedik ve saat 15:00 de dönüş yoluna geçtik.Bize birde tişört ve çektikleri fotoğraf ve videoları içeren bir cd hediye ettiler.O kadar saat titremekten her yanıma ağrılar girmişti,doğruca kendimi hostele attım ve dinlendim.Saat 18:00 gibi çıktım ve bir şeyler tıkındım,yine dönüp kendimi yatağa zor attım.Sonuçta keyifli bir macera ve deneyim oldu benim için.Şunu anladım ki herifler turizmin her şeyini satıyorlar,bizim ise her şeyimiz var ama satmasını bilmiyoruz.Yarın yine 5.500m. lerde bir dağ ve ay vadisini (valley del luna)görmeye gidiyorum.

                                                               3/1/2013  Perşembe

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Armi'cim,
Seni okudukça bunalıma girip her yere yürüyerek gitmeye başladım...ayağına kuvvet...
Neşe