16 Ocak 2013 Çarşamba

LA SERENA


Otobüs saat 6:30 gibi La Serena’ya vardığında, beni bıraksalar birkaç saat daha uyuyabilirdim.Tabii o kadar erken hostel aramanın manası olmadığı için, otogarın büfesinden bir sabah kahvesi aldım ve bir köşeye oturdum.Sabahın o saatinde otogarda ki insanların telaşesini seyretmek hoşuma gitti.Herkes bir yerlere gitme telaşı içerisindeydi.Saat 8:00 e kadar onları seyretmişim.Daha sonra sırt çantamı yüklendim ve otogara yakın olan hostelere doğru yola çıktım.Gözüme kestirdiğim ilk hostelde yaşlı ve kulağı az duyan bir teyze beni içeri aldı ve İspanyolca bir şeyler söyledi.Anladığım kadarı ile yarım saat içinde oğlunun geleceğini ve benimle ilgileneceğini söylemek istedi.Halime acımış olmalı ki, bana bir bardak kahve ile birkaç kurabiye bile ikram etti.Gerçekten oğlu yarım saat sonra geldi,ancak rezervasyonum olmadığı için hiç yer olmadığını söyledi.Ben de teşekkür ederek yakınlarda ki başka bir hostele yöneldim.Ancak orası da doluydu ve oradaki kadın beni başka bir hostele yönlendirdi.Orada ki adam bana yer olduğunu söyleyince hemen atladım ve kabul ettim.Meğer adam bahçenin dibinde herhalde eskiden ardiye olarak kullandığı yeri bana oda olarak vermiş oldu.Buna da şükür diyerek, kümesten bozma  bahçe içinde ki  odama yerleştim.Öğlene doğru küçük sırt çantamı kaptığım gibi La Serena sokaklarına daldım.Öncelik ana meydan olan Plaza de Armas.La Serena deniz kenarı bir şehir olmasına karşın şehri denizden 3-4 km. içeriye kurmuşlar.Genellikle tek veya çift katlı taş binaların oluşturduğu hoş bir şehir.Hava oldukça sıcak ve nemliydi.Biraz dolaştıktan sonra, karnımı doyurdum ve bir parkta biraz dinlendim.Daha sonra biraz serinlemek için büyük bir Mall’a girdim ve biraz dükkanlara bakındım.Aynı bizim carrefour gibi, büyük bir supermarket ve yanında da Bauhause gibi bir yapı marketi vardı.Bolivya’dan sonra bana bayağı medeni geldi.Şehirde bir tur acentesi buldum ve bir bakayım buralarda gidilecek nereleri var dedim.Ekvator’da yapamadığım Galapagos adasının biraz minyatürü buraya yakın bir yerde Damas adasın da varmış.Hemen yarın sabah için bir tura yazıldım.Saat 17:30 gibi aklıma deniz kenarına gitmek geldi ve bir dolmuşa atlayarak 15 dk. uzaklıkta ki Coquimbo denen küçük bir balıkçı kasabasına gittim.Buralarda hava artık saat 21:30 da filan karadığı için içim rahattı.Çok hoş bir balıkçı barınağı ve balık hali vardı.Sahilde biraz turladım ve balık tezgahlarına bakındım.Balık ile aram hoş olmadığı için balık lokantalarının sadece önünden geçmekle yetindim.Ama anladığım kadarı ile deniz mahsulleri açısından bayağı zengin bir kasaba.Balık yemedim ama deniz kenarında akşamüstü kayıntısı olarak kendime bir bardak çay ile peynirli bir puf böreği ısmarladım.Daha sonra yine bir minibüse binerek şehre geri döndüm.Meydana yakın bir yerden bir koca bardakta meyve suyu içerek, hostelimin kümesine döndüm.Bahçeye bir sandalye koydum ve nefis gökyüzünde yıldızları seyre daldım.

                                                               14/1/2013 Pazartesi
 
 
 

Hiç yorum yok: