22 Ocak 2013 Salı

YEMYEŞİL PUCON BİZİ KARŞILADI


Sabah 8:30 gibi Pucon’a vardık.Pucon aslında 18.000 nüfuslu küçük bir sayfiye kasabası, ancak beni şok etti.Zira tam bir Amerikan kasabası gibi tek katlı ve bahçeli evlerden oluşuyor.Şili’nin kuzeyine inat yemyeşil bir kasaba.Geniş caddeleri var ve insanlar hem giyimleri hem davranışları ile tam bir Avrupalı.Çok yakında olan ve herkesin çok tavsiye ettikleri Ekole hostelde iki kişilik bir odada yer bulduk.Bütün odalar ahşap ve çok güzel,yemyeşil bir avlusu var.Lokantasının da vegeteryan ve çok lezzetli olduğu söyleniyor.Eşyalarımızı odaya bıraktık ve yakınlarda bulunan bir turizm acentesinden çok yakınlarda, hatta kasabadan bile görülebilen Villarrica Volkanına bir tur bakmaya gittik.Yarın sabah 7:00 de şayet hava şartları uygun olursa 7-8 saatlik bir volkan çıkışı için kayıt yaptırdık.Oradan aldığımız bilgiler doğrultusunda bu gün de  1 saat mesafedeki Huerquerhue milli parkına giderek orada 4-5 saatlik bir yürüyüş yapabileceğimizi öğrendik.Otobüs saat 13:00 de kalkıyor ve 19:30 da dönüyordu.Daha 2 saat vaktimiz olduğunu öğrenince bir marketten ekmek,peanutbutter,reçel ve içecek bir şeyler alarak gölün kenarına gitmeye karar verdik.Zaten her yer yakın olduğu için 15 dk. da göle vardık ve orada hazırladığımız sandviçlerimizi yedik.Göl kenarında siyah kumdan oluşan çok hoş bir sahil ve sahilin üstünde çok güzel evler vardı.Kumsalda biraz yürüyüş yaptık.Güneş çok sıcak ama hafif esintili çok güzel bir sabahtı.Bazıları göle giriyor,bazıları kano ile dolaşıyor,kimileri de güneşleniyordu.Saat 12:00 gibi biz otobüse doğru hareketlendik ve tam 13:00 te milli parka kadar giden otobüse bindik.Milli park girişinde biraz bilgi edindik ve bir harita aldık.Saat 14:15 gibi 12 km. ve 5 saat sürecek yürüyüşümüze başlamıştık.Ağaçlar arasında çok güzel bir parkurda 1 saat kadar yürüdükten sonra dik bir tırmanışa başladık.Biraz zorluydu, ancak bunun yarın için biraz alıştırma olduğunu düşündük.Yemyeşil bir yoldan yukarı çıktığımızda bir şelale ve 3 göl bizi bekliyordu.En büyüğü ve güzeli olan yeşil gölde uzun süre oturduk ve ayaklarımızı gölde biraz serinlettik.Doğa gerçekten çok ruh dinlendiriciydi.Bazı insanlar mayoları ile geldikleri için göle bile girenler vardı.Bizim hem malzememiz hem vaktimiz olmadığı için 17:00 gibi dönüşe geçtik ve aynı güzellikler arasından aşağıya indik.Tam park çıkışında bulunan bir cafeden soğuk biralarımızı da içerek yürüyüşümüzü taçlandırdık.Saat 19:30 da ki otobüse binerek,biraz uyuyarak kasabaya geri döndük.Bir marketten yarın ki yürüyüş için biraz alış-veriş yaptıktan sonra, hostele dönerek yorgunluk duşumuzu aldık.Arkasından restoranda bir de vegeteryan akşam yemeğimizi yedik, artık yorgunluk çöktüğü için ve yarın zorlu bir yürüyüş daha bizi beklediği için yataklarımıza gömüldük.

                                                                        21/1/2013 Pazartesi
 
 
 
 

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Aylin ve Selin der ki:
Bugun gezdiginiz yerleri cok begendik...