Sabah 8:30 gibi Pucon’a vardık.Pucon aslında 18.000 nüfuslu
küçük bir sayfiye kasabası, ancak beni şok etti.Zira tam bir Amerikan kasabası
gibi tek katlı ve bahçeli evlerden oluşuyor.Şili’nin kuzeyine inat yemyeşil bir
kasaba.Geniş caddeleri var ve insanlar hem giyimleri hem davranışları ile tam
bir Avrupalı.Çok yakında olan ve herkesin çok tavsiye ettikleri Ekole hostelde
iki kişilik bir odada yer bulduk.Bütün odalar ahşap ve çok güzel,yemyeşil bir avlusu
var.Lokantasının da vegeteryan ve çok lezzetli olduğu söyleniyor.Eşyalarımızı
odaya bıraktık ve yakınlarda bulunan bir turizm acentesinden çok yakınlarda,
hatta kasabadan bile görülebilen Villarrica Volkanına bir tur bakmaya
gittik.Yarın sabah 7:00 de şayet hava şartları uygun olursa 7-8 saatlik bir
volkan çıkışı için kayıt yaptırdık.Oradan aldığımız bilgiler doğrultusunda bu
gün de 1 saat mesafedeki Huerquerhue
milli parkına giderek orada 4-5 saatlik bir yürüyüş yapabileceğimizi öğrendik.Otobüs
saat 13:00 de kalkıyor ve 19:30 da dönüyordu.Daha 2 saat vaktimiz olduğunu öğrenince
bir marketten ekmek,peanutbutter,reçel ve içecek bir şeyler alarak gölün
kenarına gitmeye karar verdik.Zaten her yer yakın olduğu için 15 dk. da göle
vardık ve orada hazırladığımız sandviçlerimizi yedik.Göl kenarında siyah kumdan
oluşan çok hoş bir sahil ve sahilin üstünde çok güzel evler vardı.Kumsalda
biraz yürüyüş yaptık.Güneş çok sıcak ama hafif esintili çok güzel bir
sabahtı.Bazıları göle giriyor,bazıları kano ile dolaşıyor,kimileri de
güneşleniyordu.Saat 12:00 gibi biz otobüse doğru hareketlendik ve tam 13:00 te
milli parka kadar giden otobüse bindik.Milli park girişinde biraz bilgi edindik
ve bir harita aldık.Saat 14:15 gibi 12 km. ve 5 saat sürecek yürüyüşümüze
başlamıştık.Ağaçlar arasında çok güzel bir parkurda 1 saat kadar yürüdükten sonra
dik bir tırmanışa başladık.Biraz zorluydu, ancak bunun yarın için biraz
alıştırma olduğunu düşündük.Yemyeşil bir yoldan yukarı çıktığımızda bir şelale
ve 3 göl bizi bekliyordu.En büyüğü ve güzeli olan yeşil gölde uzun süre oturduk
ve ayaklarımızı gölde biraz serinlettik.Doğa gerçekten çok ruh
dinlendiriciydi.Bazı insanlar mayoları ile geldikleri için göle bile girenler
vardı.Bizim hem malzememiz hem vaktimiz olmadığı için 17:00 gibi dönüşe geçtik
ve aynı güzellikler arasından aşağıya indik.Tam park çıkışında bulunan bir
cafeden soğuk biralarımızı da içerek yürüyüşümüzü taçlandırdık.Saat 19:30 da ki
otobüse binerek,biraz uyuyarak kasabaya geri döndük.Bir marketten yarın ki yürüyüş
için biraz alış-veriş yaptıktan sonra, hostele dönerek yorgunluk duşumuzu
aldık.Arkasından restoranda bir de vegeteryan akşam yemeğimizi yedik, artık
yorgunluk çöktüğü için ve yarın zorlu bir yürüyüş daha bizi beklediği için
yataklarımıza gömüldük.
21/1/2013 Pazartesi
1 yorum:
Aylin ve Selin der ki:
Bugun gezdiginiz yerleri cok begendik...
Yorum Gönder