29 Ocak 2013 Salı

CENNETTE TREKKİNG

Dün gece dersime iyi çalıştım ve sabah hostelde kahvaltımı(reçel,yağ,kahve) yaptıktan sonra otobüs durağına gittim.Daha odamda kimse kalkmamıştı ben yollara düştüğümde.Burada yerel otobüsler için ya kart almak gerekiyor ya da ana duraktan bilet.Ben az kullanacağım için kart parasıödemek istemedim ve gidiş-dönüş LLAO-LLAO Milli parkına bilet aldım.Kasabanın merkezine yaklaşık 27 km.Bu güzergahta durakların adı yok, metre ile ölçerek her km. de tabela dikmişler.Ben de 27.ci km. tabelasında herkes indiği için indim.Puerto Panuelo diye bir yer çıktı.Meğer buradan yakın adalara deniz otobüsü ile turlar kalkıyormuş.Herkesin bileti olduğu için binerek gittiler.Bende haritama bakarak, saat 10:00 gibi yürüyüşe başladım.Göl, buralarda bir sürü girinti ve çıkıntı yaparak, koylar oluşturmuş.Bu koyların bazılarında bulunan plajlarda, halk otobüslerle yada kendi araçları ile gelerek göle giriyorlar.Ağaçlarda denize kadar iniyor.Renkler ve doğa, sabah sabah beni yine mest etti.Burada da göl kenarında çok güzel ve lüks villalar ve butik oteller yapmışlar.Yani zenginler göl kıyılarını her zaman olduğu gibi parsellemişler.Ağaçlar arasından ve bir golf sahası yanından geçerek, yürüyüşe devam ettim.Bir koyda bende botlarımı çıkararak ayaklarımı gölde dinlendirdim.Hava da çok güzeldi ve hafif bir serinlik vardı, tam yürüyüş havası.Ancak benden başka yürüyen yoktu.Aslında burada bisiklet kiralayarak ta gezebiliyorsun, ama ben yürümeyi tercih ettim.Yaklaşık 10 km. bu güzel ortamda yürüdükten ve fotoğraflar çektikten sonra Campanario tepesi diye bir yer geldim.Burada bir teleferik çalışıyordu ve yukarı tepeye çıkıyordu.Hemen bir bilet alarak telesiyeje atladım ve ağaçlar arasından bu tepeye çıktım.Manzara 360 derece, büyüleyici bir görüntü vardı.Tam öğlen saati olduğu için güneş ışıkları fotoğraf için uygun değildi ama buna rağmen 2 saat kadar burada vakit geçirmişim.Tabii bu arada dün akşamdan hazırladığım sandviçimi bir içecek alarak yedim.Böylece karnımı da doyurmuş oldum.Saat 2:30 gibi yine telesiyeje binerek, aşağıya indim.Durakta bir 15dk. bekledikten sonra gelen otobüse binerek, otogara kadar gittim.Zira buralardan aşağıda, patagonya da Chalten denen kasabaya otobüs olup olmadığını öğrenmek istedim.Yokmuş, böylece bir tek Chalten Turizm’in 1 gece yolda bir hostelde yatırdığı ve 40 saat süren otobüsüne kaldım.Kasabaya dönünce bu acenteye uğradım ve bilgi aldım.Sadece tek sayılı günlerde otobüs varmış.Böylece yarın (29/1/2013)gitmem farz oldu.Sabah 6:30 da kalkıyor ve arada Puerto Moreno denen küçük bir kasabada bir hostelde yatırıp, sabah tekrar yola devam ve ertesi gün akşam saat 23:00 gibi Chalten’e varıyor.Kararımı hemen verdim ve yarın için biletimi aldım.Özgürlüğün faydaları.Sonra bir marketten biraz salata ve ravioli olarak hostele dönerek yemek yaptım.Dışarıda kuru yemekten bıktım, bir de yemek yapmayı özlediğim için bir yeşil salata ve ıspanaklı ravioli yaparak kendime ziyafet çektim.Yemekten sonra göle karşı, yeşil çimenlerin üzerinde biraz güneşlendim.Hava kararınca, hostele dönerek dün beceremediğim internete bağlanmayı başardım.Böylece tekrar yazılarımı bloguma koyma şansım oldu.Zaten önümüzdeki 3 gün yollarda olacağım için pek yazma fırsatım olamayacak.Artık uzun patagonya yolculuğu sonrası görüşürüz.

28/1/2013 Pazartesi
 
 

 
 
 
 

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Serife der ki
Bu geziden sanki gidersek doga gezilerini yapabilecegimiz bir mekan gibi geldi bana da. Biraz da Gokova'yi animsatiyor gibi doganin tepeden gorunusu. turkiye'ye benzetmesem yapamam .. Buralar da guzel yerler,
Patagonya'da iyi geziler