12 saat sürmesi beklenen yolculuk 14 saat sürünce sabah 9:00
da Sucre otogarına indik.Güneşli bir Sucre beni karşıladı.Sucre 210.000 nüfusu
ile sözde Bolivya’nın başkenti.Ama La Paz daha önemli ve büyük bir şehir.Aynı
biz de ki Ankara-İstanbul muhabbeti.Otogardan 20 dk. lık bir yürüyüşle
hostelime (hostel San Marcos) vardım.Ortasında avlusu olan ve odaların onun
etrafında dizildiği şirin bir yer, fakat wi-fi olmadığı için, sanırım ben yine
bu yazılarımı size gecikmeli olarak ileteceğim.Hostele eşyalarımı bıraktım ve
yakınlarda ki sabit pazara kahvaltıya gittim.Pazarın tam girişinde meyve suyu
ve salatası satan birçok yer görünce
tabii kahvaltı olarak koca bir kap meyve salatasını götürdüm.Sabah sabah acayip
iyi geldi, sanki yenilendim.O enerji ile şehri turlamaya başladım.O plaza senin
bu kilise benim bütün meydanlarda biraz oturup keyif yaparak öğleni
buldum.Karnım acıkınca Lonely Planet’te adı geçen Freya vegeteryan lokantasını
buldum ve fiks menü yemeğimi 15:00 Bolivianosa (2 dolar) yedim.Şehri yukarıdan
gören seyir tepesine çıkarak biraz fotoğraf çektim ve hafif rüzgarlı bir
yerinde öğlen sıcağının geçmesini bekleyerek, dinlendim.Yol yorgunu olduğum
için nerdeyse uyuyacaktım.Akşamüstü bir marketten alışveriş yaptım ve en büyük
parkı olan Bolivar parkına giderek biraz pis boğazlık yaptım.Yolda giderken
buranın çikolatası meşhur olduğu için bir dükkandan küçük bir paket portakallı
çikolata aldım,yedim.Parkın girişinde
meşhur dondurmacısından bir külahta dondurma yiyince, kan şekerim
normale döndü.Cumartesi öğleden sonrası olduğu için park bayağı
kalabalıktı.Kimisi ata biniyor,kimisi ATV’ye,kimisi de çimlerin üzerinde
miskinlik yapıyordu.Çocuğunu kapan parka gelmiş, oyuncaklarda vakit
geçiriyordu.Galiba bir şehri şehir yapan Plazaları ve parkları.Herhalde
İspanyol’lardan miras kalan bir şey.Akşam yine sabah kahvaltı ettiğim sabit
pazarda, halka karışarak yerel bir şeyler yedim.En büyük meydanı Plaza de 25
Mayor’da biraz akşam sefası sonrası hostelime geri döndüm.Yarın Sucre’nin 75
km.güneydoğusunda bulunan Tarabuco kasabasında kurulan meşhur pazarı görmeye
gideceğim.Otovalo’da kaçırdığım pazarı burada bulmak kısmet oldu.Gerçi bir şey
alacak halim yok ama gözüm görsün.Buradan turlar var ama onların dönüş saati
belli, o saate mecbur olmamak için ben kendi imkanlarımla gidip gelmeye
çalışacağım.Tabii becerebilirsem.
5/1/2013 Cumartesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder