26 Ocak 2013 Cumartesi

BİSİKLET GEZİSİ SONRASI PUERTO MONTT


Sabah uykumuzu almış bir şekilde kalktık.Hosteli öğlen boşaltmamız gerektiği için çantalarımızı hazırlayıp, hostele emanet ettik.Daha sonra hostelden iki tane güzel bisiklet seçip, kiraladık ve dün kapalı olduğu için kahvaltı yapamadığımız Cafe Batista’da güzel bir kahvaltı yaptık.Saat 9:45 gibi bisikletlere atlayıp, göl kenarında ki bisiklet yolundan ilerledik.Çok güzel çiftlik evleri ve yemyeşil çiftlik arazileri arasından,hafif serin bir havada pedal bastık.Yol oldukça düz ve manzaralıydı.Saat 11:00’ e kadar, gidebildiğimiz kadar giderek dönüşe geçtik.Dönüş yolunda  göl kenarında bir köy olan Santo Rosalio’da mola verdik.Çok güzel çimenlerin üzerinde ve göl manzarası karşısında biraz dinlenerek, suyumuzu içtik ve fotoğraflar çektik.Saat 12:30 da kasabaya geri dönerek, bir marketten biraz meyve ve ekmek aldık.Tam saat 13:00 de, yani bisikletleri geri vereceğimiz saatte hostele dönerek,bahçede öğlen yemeğimizi yedik.Eda ile biraz daha sohbet ederek, vedalaştık.Saat 14.30 gibi sırt çantalarımızı yüklenerek 23km. uzaklıktaki Puerto Montt’a doğru yola çıktık.Otogarda inerek, gittiğimiz ilk hostelde yer bulamadığımızdan yakın olan ikinci bir hostelde (Hospedaje Vista al Mar)yer bularak yerleştik.Yaşlı bir karı-koca evlerinin boş odalarını kiraya veriyorlardı .İnsan böyle yerlerde kendisini evde gibi hissediyor.Hemen eşyalarımızı bırakarak, yakınlarda ki Somon balığı marketine gittik.Bir sürü çeşit deniz mahsulü vardı.Benim deniz mahsulleri ile alakam yoktur ama Erkan’ın gözleri yuvalarından çıktı ve ağzının suyu aktı.Tezgahlarda kocaman somon balıklarını ayıklayarak, filetolarını çıkaran adamları şaşkınlıkla seyrederek, fotoğraflarını çektik.Adını bilmediğimiz bir sürü midye çeşidi ve balık vardı.Marketin üst katında da balık lokantaları vardı.Aslında karnımız toktu,ancak bayan bir garson bizi kandırdı ve küçücük bir lokantada yengeç sosunda somon ızgara yedik.Tabii bir tabağı Erkan’la ikimiz paylaştık.Yanında da bir kadeh beyaz şarap götürdük.Böylece sadece gözümüzü değil, karnımızı da doyurmuş olduk.Üstüne bir cafeden iki de kahve içerek liman gezimizi taçlandırmış olduk.Oradan ayrılarak, yediklerimizi eritmek için sahil boyunca yürüyerek kasabanın merkezine geldik.Plaza de Armas’ta bir bankta oturarak biraz dinlendik.Kasabanın en işlek caddesinden mağazalara bakınarak hostele doğru dönüşe geçtik.Yol üstünde uğradığımız otogardan, Erkan yarın sabah için havaalanına bilet aldı, ben de Pazar sabahı için Arjantin de bulunan Bariloche’ye biletimi aldım.Şimdiden ayrılık hüznü çökmüş olarak hostelimize dönerek, sıcak birer hazır çorba içtik ve yataklara yığıldık.Böylece kısa sürede olsa bana yol arkadaşlığı yapan kardeşimden ayrılma vakti gelmişti.Halbuki birbirimize çok alışmıştık….

                                                                       25/1/2013  Cuma  
 
 
 

Hiç yorum yok: