9 Aralık 2012 Pazar

ZORDU AMA GÖRÜLESİ QUİLOTOA GÖLÜ


Sabah 7:00 kalktığımda dışarıda çok güzel ve güneşli bir gün başlamıştı bile.7:30 da kahvaltımı yaptım ve yürüyüş için çantamı hazırlamaya koyuldum.Bu arada Danimarkalı kızda kalkmış ve kahvaltısını yapmıştı.Ödemesini yapınca gidebileceğimizi söylediğinde hafif bir şok geçirdim.Zira o esas çantasını Lacatunca da bırakarak gelmiş ve gölün oradaki bir yerde kalmayı planlamış.Yani giderken beraber gidiceğiz ama dönüşte tek başıma dönecektim.Benim aynı şeyi o kocaman sırt çantamla yapmam mümkün değildi.Neyse olur böyle şeyler dedim ve saat 8:30 da yola çıktık.Bir gece önceden hostel sahibinden biraz bilgi almıştık ama adam beni o yolu gidip tekrar aynı gün döneceğime pek inanmış gözükmüyordu.Gerçi bende öyle düşünüyordum.Ama en kötü ihtimalle 25 dolar verir gölün oradan bir pikaba atlar dönerim diye düşündüm.Neyse konuşa konuşa yürüyüşe başladık.Bende acaba kızın hızını kesermiyim endişesi vardı ama yola çıkınca benim kondüsyonumun ondan daha iyi olduğunu anladım.Tabii Danimarka’da nerde dağı bulacakta yürüyüş yapacaktı.Çok güzel bir doğa içinde, inişli çıkışlı(tabii biz kratere doğru gittiğimiz için çıkış biraz daha fazla)bir patikada yol aldık.Tahminlerin öncesinde galiba 5 saatlik yolu daha kısa zamanda gideceğe benziyorduk.Öyle de oldu ve biz saat tam 12 de heyecanlı bir tümsek çıkışı sonrası gölü gördük.O anda gerçekten insan kendini iyi hissediyor.Bir de o müthiş masmavi göl manzarasını karşında tabak gibi görünce bir ole çektik tabii.Kraterin etrafında biraz yürüdükten sonra ben sisin geldiğini görünce, artık ayrılma vaktinin geldiğini söyleyip Danimarka’lıyla vedalaştık.Ben dönüşte biraz daha keyif yaptım ve fotoğraf çektim.Dönüş yolu çoğunlukla iniş olduğu için daha kısa sürmesini bekliyordum.Saat 13:30 gibi kraterin oradan dönüşe geçtim ve eğlene eğlene saat 16:00 da hostele varmıştım.Ancak dönüş yolunda etrafımı bayağı bir sis bastı.Neyse ki yolumu karıştırmadım ve sağ salim vardım.Hemen bir sıcak duş aldım ve soğuk bir bira içtim.Bu arada hostele 3 yeni (2 Amaerikalı Oregondan ve 1 Avusturyalı)kişi gelmişti.Onlarla biraz konuştuk filan, tabii onlara biraz hava attım.Hem hostel sahibi hem de onlar  bu kadar zamanda o yolu yaptığıma inanamadılar.Eski ayakizleri tayfasından olduğumu bilmiyorlar ki.Saat 19:00 da köpekler gibi acıkmış olarak akşam yemeğine oturdum.Neyse ki yine güzel ve sıcak bir çorba ve doyurucu bir vegetaryan tabağı açlığımı giderdi.Bu kasabadan Lacatunca’ya günde sadece bir otobüs kalkıyor ve oda gece saat 03:30 da.Bu nedenle hostel hesabımı önceden ödedim ve epeyce yorulmuş olan o zavallı ayaklarımı dinlendirmek için erkenden yatıyorum.Yarın adventure sporları ile ünlü Banos’a gidiyorum.Hadi hayırlısı…..Bugün Cuma namazını da kaçırdık zaten!!!!

 
                                                                         7/12/2012  Cuma

Hiç yorum yok: