Sabahın köründe bir
matkap sesiyle uyandım,meğer aşağıdaki dükkanda tamirat varmış.Her işte bir
hayır vardır dedim, zaten dün gece yattığım yerde acaba öğlen otobüsü ile Cuzco’ya
mı gitsem diye aklımdan geçirmiştim.Bu matkap olayı tetikledi ve kahvaltımı
yaparken gitmeye karar verdim.Saat daha erkendi ve görmek istediğim sahili
görme şansım vardı.Ancak acaba yılbaşı
arifesi otobüs bulabilir miyim diye biraz düşündüm ve şansımı denemeye karar
verdim.Zira yılbaşı akşamı, yani 24’ünde dağlarda olmayı daha çok canım
çekti.Hemen yola koyuldum ve yakın olan sahile indim.Aynı bizim Antalya gibi
falezlerin üstünde boylu boyunca yürüyüş yolları ve parklar,aşağıda ise uzun
bir plaj.Tabii herkes sabahın bu saatinde bile surf yapıyor.Kimiside cumartesi
olduğu için giymiş spor kıyafetlerini koşuyor,spor yapıyor.Ben de
fotoğraflarımı çektikten sonra biraz şehir içine girdim ve 5 blok yukarda ki
Huaca Pucllana denen bir kum tepesini görmeye gittim.Yine çamur tuğlalarıyla bir
pramit yapmışlar(m.s 400),onunda büyük kısmı erimiş.Ufak bir müzesi ve biraz da
Lima görüntüsü.Saat 11:00 gibi hostele döndüm ve çıkış yaptım.Bir taksiye
atlıyarak Cruz Del Sur denen otobüs firmasına gittim.Ama tabii ana-baba günü
gibi kalabalık.Galiba plan değişikliği yapmam gerekecek derken birine
yakınlarda başka bir otobüs firması varmı Cusco ya giden diye sordum.Meğer
500m. İlerde bir tane daha varmış,adını hiç duymadım ama şansımı zorlamaya
kararlıydım.Oraya kadar yürüdüm ve saat 13:00 otobüsüne bir kişilik yerleri
olduğunu duyunca hemen biletimi aldım.Yarım saat sonra da 22 saatlik otobüs
yolculuğum başlamıştı bile.Seyyahların ne yapacağı belli olmazmış.Biraz okudum
biraz uyudum,öğlen ve akşam yemeklerimi de otobüste ikram ettiler.Tabii birde
kıt İspanyolcamla iki de film seyrettim.Bana zorla İspanyolcayı öğretecek
bunlar.Herhalde otobüste 3 günlük uykumun hepsini uyurum artık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder