Saati 3:00 e kurmuştum, gayette rahat kalktım zira 9:30 da
yatmıştım.Zorlu yürüyüş sonrası yorulmuş olmalıyım ki,hemen
uyumuşum.Kalktığımda her yer karanlıktı,akşamdan hazırladığım çantamı kaptım ve
hostele 1 km uzaklıktaki meydandan kalkacak olduğu söylenen otobüsün yolunu
tuttum.Tabii o saatte herkes uykudaydı, ama köpekler meğer beni
bekliyormuş.Hepsi şöyle bir hırlayıp, havladıktan sonra bendeki pozitif
enerjiyi(sabahın o saatinde nasıl oluyorsa)görünce tekrar yerlerine
döndüler.Gerçekten meydana varınca o saatte o kadar insanı orada bulacağımı
düşünmemiştim.En az 15 kişi vardı, otobüs kornalar çalarak zaten herkesi
uyandırıyormuş, ben saati boşuna kurmuşum.Saat 3:30 da kalktık.Aynı bizim köy
otobüsleri gibi bir yerleşime gelmeden var gücüyle kornalar çalınıyor ve
otobüse binecekler hemen yola çıkıyor.Böylece çok fazla gitmeden otobüs tıklım
tıklım doldu.Birde her binen kadının sırtında bir çocuk bağlı ve elinde de bir
kocaman çuval.Meğer bunlar yol üstünde bulunan Zumbahua adında ki bir kasabada
kurulacak olan cumartesi pazarına giderlermiş.Herhalde kendi ördükleri veya
yaptıklarını satmak için.Ben ise bagaja vermediğim kocaman sırt çantamla en
arka beşli koltukta bir köşeye sıkışmak durumunda kaldım.Oysa uykuma otobüste
devam etmeyi düşünmüştüm ama ne mümkün.Böyle zorlu bir 3 saat yolculuk sonrası
Lacatunca otogarına 6:30-7 arası vardık.Oradan Banos’a direk otobüs olmadığı
için önce Ambato denen bir yere 1 saatlik bir otobüs yolculuğu arkasından da
oradan Banos’a 1:30 saatlik bir yolculukla saat 10:00 gibi aç ve uykusuz bir
halde Banos’a vardım.Hemen daha önceden çalıştığım için 2 İsrail’linin
çalıştırdığı Hostal Transilvania’ya yerleştim.Uykuyu unuttum ama karnım zil
çalıyordu.Hemen Rico Pan denilen çok hoş bir yerde mükellef bir kahvaltı yaptım
ve kendime geldim.Banos, etrafı yemyeşil dağlarla çevrili bir çanak içine
yerleşmiş.Zaten burası Adventure sporları ve termal kaplıcaları ile ünlü ve
Quito’ya 3.5 saat uzaklıkta bir sayfiye yeri.Ne ararsanız var: rafting,yürüyüş
parkurları,dağ bisikleti,atv ile geziler,tırmanma,köprüden atlama ve volkan
turları. Ben yine oryantasyonumu sağlamak için, birde dün uzun bir yürüyüş
yaptığım için seyir tepesi gibi yere çıkıp, kasabayı yukardan seyretmek
istedim. Oraya vardığımda hostelden aldığım haritaya baktım ve dağı yatay
olarak geçen bir yürüyüş parkuru olduğunu fark ettim.Fark etmeseymişim keşke
ama olacağı varmış.Adamlar haritada ne saat ne de mesafe belirtmedikleri için,
benim küçük yürüyüş 5 saatlik zorlu bir yürüyüşe dönüştü.Birde üstelik yolun
yarısında şiddetli bir yağmur işin tuzu biberi oldu.Bereket yağmurda yürümeyi
severim.Mis gibi toprak kokusu ile birlikte sıçan gibi ıslandım ama yine değdi
doğrusu.Sis filan indi ve müthiş görüntüler oluştu.Böylece 2 günde 1 senede
yürümediğim kadar yürümüş oldum.Kasabaya geri indiğimde saat 16:00 olmuştu ve
yağmur hala yağıyordu.Bir şeyler atıştırdım ve hostelin yolunu tuttum.Sıcak bir
banyo ve güzel bir uyku paklar ancak beni.Neyse ki yarın yol filan yok,zaten Pazar
ve keyif günü.
2 yorum:
Armi ciiiim!!
kiskandiriyorsun vallahi.
Yalniz bir yolunu bulup foto da yukle lutfen. Oyle cok degil her gun icin bir tane, o gunu eniyi anlatan.
Sevgiler
Bulent
Armi orada bizim bilmedigimiz sebze meyve var mi, tadip ta cok begendigin?
Yorum Gönder