18 Aralık 2012 Salı

HUANCHACO İLE MERHABA PERU


Akşam 7 gibi Vilcabamba’dan ayrıldım.Ancak otobüs terminaline giderken yolda  küçüklüğümden  beri görmeye hasret kaldığım ateş böceklerini görmek beni çok heyecanlandırdı.Işıl ışıl ağaçların arasında dolaşıyorlardı.Otobüs ile 21:00 gibi Loja’ya geldim, tabii 23:00 te ki otobüs için saat biraz erkendi.Otogarda bir kahve içip Lonely Planet’ten Peru’yu çalışmak için vaktim oldu.Bu arada hostelden ayrılmadan önce sağolsun Martin bana biraz sınır geçişi ile bilgiler verdi ve Trujillo da değil 12km. yakınında ki sahil kasabası Huanchaco’da kalmamı önerdi.Otobüs tam zamanında kalktı, otobüste yabancı olarak bir tek ben, bir de yan koltukta turist olduğu belli olan bir başka kız vardı.Gece saat 4:00 gibi sınıra geldik ve önce Ekvator çıkış damgası vuruldu, yürüyerek bir köprü geçtik ve sonra da Peru giriş damgası vurdurduk.Topu topu hepsi yarım saat içinde bitti.Yarı uyur yarı uyanık yolculuk devam ederken saat 5 civarı otobüsün lastiği patladı ve 1 saat rötar yapmak zorunda kaldık.Ama benim hiç kullanmadığım kafa feneri lastik değiştirirken çok işe yaradı.Sabah 8 civarında Piura’ da otobüsten indik.Peru’da her otobüs firmasını ayrı kalkış noktası olduğunu Martin’den öğrenmiştim.Diğer turist kız şaşkın şaşkın bakınırken ona Trujillo’ya gidiyorsa bana takılmasını söyledim.Meğer oda  ekvator’da stajını tamamlamış ve tatile çıkan Kanada’lı biri çıktı.Kız Çevre Mühendisliği bitirmiş ve ekvator’a staja gelmiş.Neyse önce bir bankamatik bulup, biraz Peru parası yani Sol çektik(1 dolar=2.6 sol).Daha sonra Trujillo otobüsüne saat 9 için bilet aldık.Karnımız aç olduğu için bardak portakal suyu ile peynirli bir sandviç yedik ve 9:00 da tekrar bu sefer 6 saatlik Trujillo yolculuğu başladı.Fakat Peru’da otobüsler çok konforlu,çift katlı ve koltuklar nerdeyse yatak oluyor.Binerken parmak izimizi bile aldılar.Yolda kahvaltı ve yemek servisi bile vardı.Diğer kız da ben de pek alışık olmadığımız için bayağı eğlendik bu durum karşısında.İlk Peru görüntüleri doğrusu beni şok etti, zira uzun bir süre çöl gibi bir arazide yolculuk yaptık.Sonra ben biraz uyumuşum.Öğlen yemek servisinde gözlerimi açtığımda, bu sefer de kerpiçten evlerin olduğu bir yerden geçiyorduk.Sanki bizim Anadolu da yolculuk yapıyormuşum gibi geldi.Saat 15:30 gibi Trujillo da indik ve diğer kızla vedalaştık, o Lima’ya devam etti, ben ise yakın bir yerden geçen Huanchaco otobüslerine bindim.Bu küçük sahil kasabasında My Friend adında ki hostelde bir yer buldum ve yerleştim.Çantamı bıraktım ve doğru deniz kenarına koştum.Çok geniş ve uzun bir kumsala sahip, kocaman dalgalar sahile vuruyordu.Saat 17:00 de herkes hala denize giriyor ve surf yapıyordu.Sahilde bir sürü pelikan insanların yediklerine saldırıyordu.Bir de herkesin sokaklarda yalınayak yürümesi beni biraz şaşırttı, ama burası bir sahil kasbası sonucunda.Bir düşündüm de aslında bu benim ilk defa Pasifik Okyanusunu görüşümdü, biraz heyecanlandım tabii.Huanchaco  aslında hem surf yapanların hem de surf öğrenmek isteyenlerin çok tercih ettiği bir yermiş.Benim bu saatten sonra surfle işim olmaz.Ama akşam üstü müthiş bir gün batımını yakalayınca, iyi ki burada kalmışım dedim ve hemen kendime bir bira ısmarladım.Tabii yine sayısız gün batımı fotoğrafım oldu.Hemen bulduğum bir lokanta da vegetaryan bir yemek yedim ve biraz kordon boyunda yürüyüş yaptım.Hava karamaya başladığı için Hostelime dönüşe geçtim.Yarın buraların civarında gitmek istediğim iki yer var, oraları göreceğim,hem de biraz dinlenirim.Belli mi olur belki surf dersi bilem alırım.

                                                                 17/12/2012 Pazartesi


 

Hiç yorum yok: