4 Aralık 2012 Salı

CUİCOCHA GÖLÜNDE YÜRÜYÜŞ


Bu sabah yolculuk yoktu, keyifli bir gün beni bekliyordu.Saat sekiz de kahvaltı dahil bir yerde kaldığım için hostelin kahvaltı salonuna indim.Klasik yumurta,tereyağı,ekmek ve kahveden oluşan kahvaltımı yaptım ve çok keyifli ön bahçede bir bardakta sallama çay içtim.Bu gün Otavala’nın 17 km kuzey batısında bulunan Cuicocha gölüne gidip biraz yürüyüş yapmayı düşündüm.Onun için otogara gidip köyler arası çalışan bir otobüsle Cotacachi denen bir köyün otobüsüne binip Quirogha denen bir ayrımda indim.Bu yerlerin adını telaffuz etmekte bende çok zorlanıyorum ve çok çabuk unutuyorum.Oradan bir pikap buldum ve 4 dolara gölün girişine kadar gittim.Ben göle vardığımda saat 9:00 oldu.Ama yinede hem erken hem de pazartesi olduğu için etrafta in cin top oynuyordu.Biraz bakındım ve oraları temizleyen bir adama yürüyüş yolunu sordum.Zira gölün etrafında bir yürüyüş parkuru olduğunu okumuştum.Tam saat 9:30 da yürüyüşe başladım.Parkur gölün kenarında ama gittikçe yükselen bir patikadan oluşuyordu.Güneşli ve müthiş bir manzara ile birlikte 3.5 saat kadar yürüdüm.Patika üzerinde yer yer seyir terasları vardı.Aslında gölün hemen üzerinde buraya adını veren Cotacachi denen bir Volkan var(4939m).Ama bulutlar onu görmeme imkan vermedi.Zaten bu gölde bir krater gölü ve üzerinde 2 tane küçük adası var.Saat 1:00 de yürüyüşü tamamlayıp başladığım yere döndüm. Dönüş iniş olduğu için daha kısa ve kolay oldu.Yürüyüşün sonlarına doğru Chicago’lu bir aileye rastladım.2 tane 15-17 yaşlarında çocukları ile buraya Amerika’dan tanıdıkları bir Kolombiyalı arkadaşlarının yanına 10 günlüğüne  tatile gelmişler.Tekrar aynı yolla Otavalo’ya geri döndüm.Aslında buraya taksiyle gelmek mümkün ama bir yöne 17 dolar istiyorlar.Halbuki ben bu yola 34 dolar yerine 9 dolar verdim.Nasıl cimrilik devam ediyor dimi?Karnım çok acıktığı için Lonely Planette çok tavsiye edilen bir esnaf lokantasına (mi otavalo) yemeğe gittim.Gerçekten lezzetli bir balık yemeği yedim ve natural bir çorba içtim.Hem dinlenmiş hem de kendime gelmiştim.Daha sonra meşhur Otavalo pazarını gezdim.Gerçi bir şey alacak yerim yoktu ama güzel yerel örgü kıyafetler ve battaniyeler vardı.Hepsi çok güzel renklerde örülmüşlerdi.Kasabayı şöyle bir turladım ve çok güzel pie’ları olan bir dükkanda  dondurmalı blueberryli bir pie ve yanında bir fincan kahveyi akşam yemeği niyetine götürdüm.Hostele döndüğümde saat 18:30’ du.Hostelin çok güzel olan terasında oturup volkanı seyrettim.Beni üzmek istemez gibi bir ara bulutlardan kurtuldu ve bana fotoğrafını çekme imkanı tanıdı.Odamda ki sıcak suyu kontrol ettim, akıyordu.Akşam çok güzel, sıcak bir banyo beni bekliyor.Yarın Ekvador’un başkenti Quito’ya yolculuk var,o yüzden biraz çalışmak gerek.

                                                                3/12/2012 Pazartesi

 

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Armicim, süper valla, cok takdir ediyorum seni hic usenmeden yaziyorsun, aslinda yazmazsan da bu kadar soylemesi zor isimleri hatirlamaya da imkan yok sanki:-)
dunyanın merkezine bizim icin de ayaklarını basarsın artık... haa bir de unuttum soylemeyi yaninda toplu igne goturmus muydun yerlere atmak ıcın, hani biz de gidelim diye:-)hepimiz optuk seni.atalaylar

Cem dedi ki...

Hocam senin gibi Pi Meydani'na Ti Meydani diyen bir adam icin CUICOCHA, QUIROGHA isimli yerlere gidip, yolda buralarin adlarini dolmus otobus soforlerine soylemek muthis bir is :-) Titikaka'ya varinca bizi haberdar etmeyi unutma :-)
Selamlar, sevgiler.