Bu sabah yolculuk yoktu, keyifli bir gün beni
bekliyordu.Saat sekiz de kahvaltı dahil bir yerde kaldığım için hostelin
kahvaltı salonuna indim.Klasik yumurta,tereyağı,ekmek ve kahveden oluşan
kahvaltımı yaptım ve çok keyifli ön bahçede bir bardakta sallama çay içtim.Bu
gün Otavala’nın 17 km kuzey batısında bulunan Cuicocha gölüne gidip biraz
yürüyüş yapmayı düşündüm.Onun için otogara gidip köyler arası çalışan bir
otobüsle Cotacachi denen bir köyün otobüsüne binip Quirogha denen bir ayrımda
indim.Bu yerlerin adını telaffuz etmekte bende çok zorlanıyorum ve çok çabuk
unutuyorum.Oradan bir pikap buldum ve 4 dolara gölün girişine kadar gittim.Ben
göle vardığımda saat 9:00 oldu.Ama yinede hem erken hem de pazartesi olduğu
için etrafta in cin top oynuyordu.Biraz bakındım ve oraları temizleyen bir
adama yürüyüş yolunu sordum.Zira gölün etrafında bir yürüyüş parkuru olduğunu okumuştum.Tam
saat 9:30 da yürüyüşe başladım.Parkur gölün kenarında ama gittikçe yükselen bir
patikadan oluşuyordu.Güneşli ve müthiş bir manzara ile birlikte 3.5 saat kadar
yürüdüm.Patika üzerinde yer yer seyir terasları vardı.Aslında gölün hemen
üzerinde buraya adını veren Cotacachi denen bir Volkan var(4939m).Ama bulutlar
onu görmeme imkan vermedi.Zaten bu gölde bir krater gölü ve üzerinde 2 tane
küçük adası var.Saat 1:00 de yürüyüşü tamamlayıp başladığım yere döndüm. Dönüş
iniş olduğu için daha kısa ve kolay oldu.Yürüyüşün sonlarına doğru Chicago’lu
bir aileye rastladım.2 tane 15-17 yaşlarında çocukları ile buraya Amerika’dan
tanıdıkları bir Kolombiyalı arkadaşlarının yanına 10 günlüğüne tatile gelmişler.Tekrar aynı yolla Otavalo’ya
geri döndüm.Aslında buraya taksiyle gelmek mümkün ama bir yöne 17 dolar
istiyorlar.Halbuki ben bu yola 34 dolar yerine 9 dolar verdim.Nasıl cimrilik
devam ediyor dimi?Karnım çok acıktığı için Lonely Planette çok tavsiye edilen
bir esnaf lokantasına (mi otavalo) yemeğe gittim.Gerçekten lezzetli bir balık
yemeği yedim ve natural bir çorba içtim.Hem dinlenmiş hem de kendime
gelmiştim.Daha sonra meşhur Otavalo pazarını gezdim.Gerçi bir şey alacak yerim
yoktu ama güzel yerel örgü kıyafetler ve battaniyeler vardı.Hepsi çok güzel
renklerde örülmüşlerdi.Kasabayı şöyle bir turladım ve çok güzel pie’ları olan
bir dükkanda dondurmalı blueberryli bir
pie ve yanında bir fincan kahveyi akşam yemeği niyetine götürdüm.Hostele
döndüğümde saat 18:30’ du.Hostelin çok güzel olan terasında oturup volkanı
seyrettim.Beni üzmek istemez gibi bir ara bulutlardan kurtuldu ve bana
fotoğrafını çekme imkanı tanıdı.Odamda ki sıcak suyu kontrol ettim,
akıyordu.Akşam çok güzel, sıcak bir banyo beni bekliyor.Yarın Ekvador’un
başkenti Quito’ya yolculuk var,o yüzden biraz çalışmak gerek.
2 yorum:
Armicim, süper valla, cok takdir ediyorum seni hic usenmeden yaziyorsun, aslinda yazmazsan da bu kadar soylemesi zor isimleri hatirlamaya da imkan yok sanki:-)
dunyanın merkezine bizim icin de ayaklarını basarsın artık... haa bir de unuttum soylemeyi yaninda toplu igne goturmus muydun yerlere atmak ıcın, hani biz de gidelim diye:-)hepimiz optuk seni.atalaylar
Hocam senin gibi Pi Meydani'na Ti Meydani diyen bir adam icin CUICOCHA, QUIROGHA isimli yerlere gidip, yolda buralarin adlarini dolmus otobus soforlerine soylemek muthis bir is :-) Titikaka'ya varinca bizi haberdar etmeyi unutma :-)
Selamlar, sevgiler.
Yorum Gönder