16 Aralık 2012 Pazar

PODACARPUS MİLLİ PARKINDA YÜRÜYÜŞ


Sabah acele etmeden ve stressiz bir şekilde kalktım ve kahvaltıya gittim.Bugün  geziyi  barda çalışan ve Hollanda’lı olan Martin adında ki çocuk düzenlemişti.Saat 9:30 gibi hazır olmamı söyleyince gidip çantamı hazırladım.Podacarpus milli parkına topu topu 3 kişi gelmeye karar vermişti.Martin’in söylediğine göre gençler gece içkiyi fazla kaçırmışlar. İki Amerikalı ben ve Martin bir pikap taksiye atladık ve 1 saat mesafede ki parkın yolunu tuttuk.Giderken Laura adında ki kız ile Martin öne oturdular ben ve diğer adını öğrenemediğim Amerikalı pikabın arkasına atladık.Hava şansımıza çok güzeldi, bu Martin’in 4.cü gidişiymiş ama hiç böyle güzel havada gitmedim dedi.Saat 10:30 gibi yürüyüşe başladık.Martin 5km.lik ama 5 saatlik bir yürüyüş olacağını ve başlangıçta biraz yokuş çıkacağımız bilgilerini verdi.Önde Martin, arkasında ben, benim arkamda diğer Amerikalı ve en arkada da Laura dizildik.Gerçekten ilk 1.5 saat jangle içinden bayağı dik bir çıkışla başladı.Daha sonra ağaçlık alandan çıktık ve nispeten daha az eğimli bir arazide 1 saat kadar daha yürüdük.Sonunda gerçekten güzel görüntüler bizi bekliyordu.En yukarda yükseklik tahmini 2500m. filandı.Benim tanımadığım bir sürü bitki, çiçek ve ağaç vardı.Bu tür yürüyüşleri yazması oldukça zor zira görüntüler pek kelimelere dökülemiyor.Arada molalar vererek, fotoğraflar çekerek ve birbirimize sorular sorarak yürüyüşü saat 15:00 gibi bitirdik.Ancak bizi getiren taksi bizi beklemediği için bir 8 km. de parkın girişine kadar yürümek zorunda kaldık.Orada Vilcabamba’ya giden bir otobüse bindik ve saat 17:00 gibi kasabanın meydanına vardık.Ben oradan yarın yapacağım Peru yolculuğu için biletimi aldım.Martin’in dediğine göre bazen bilet bulunmuyormuş, işini garantiye almak için bence biletini buradan al dedi.Bende Pazar akşamı Loja’ dan gece 23:00 e biletimi aldım.Hostele dönünce güzel bir duş aldım ve biraz çamaşır yıkadım,ne de olsa yarın yeni bir ülkeye geçiyorum.Biraz hamakta ayaklarımı dinlendirdim ve saat 19:30 gibi sabahtan beri kahvaltıyla durduğum için heyecanla restorantta yerimi aldım.Yine manzaraya karşı ve limonata gibi bir havada yemeğimi yedim.Bu arada Martin beni akşam bara beklediğini söyledi.Yemekten sonra barda Martin’in hazırladığı, adını bilemeyeceğim bir içkiyi götürünce, yorgunluk çöktü.Geziye katılan diğerleri de geldi ve birazda orada muhabbet yaptık, ama herkesin yorgunluğu belli oluyordu.Zavallı Martin için daha gece uzun süreceği için ben yatmaya gidiyorum diyerek yatağımın yolunu tuttum.Yarın akşam 6 gibi buradan ayrılacağım ve 23:00 de ki otobüse binmek için 1 saatlik mesafede ki Loja’ya gideceğim.Otogarda biraz vakit geçirmem gerekecek.Sonra bayağı uzun bir yolculuk yine beni bekliyor.Yani yarın Ekvator’da ki son günüm.

                                                               15/12/2012 Cumartesi


 

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Seyahatinizi günlük takip ediyorum. Başarılar dilerim...