Sabah otobüs 7:30 da olduğu için yine erkenden yollara
düştüm. Bu gidişle erken yatıp, erken kalkan biri olacağım herhalde.Otobüs için
Popayan’a geri dönüş biletimi aldım ve klasik bir kahve kurabiye kahvaltısı
yaptım.Geri dönüş yolculuğundan biraz gözüm korkuyordu doğrusu ama beklediğim
gibi zor olmadı.Zira evvelsi gün yağan yağmur nedeni ile toprak kayması olup
yol kapanır endişesi taşıyordum.Bu nedenle yol kapanmaları buralarda çok sık
oluyormuş.Ama bu sefer şansım yaver gitti.Üstelik bu otobüs şoförü daha akıllı
uslu gitti, biraz geç vardık ama rahat bir yolculuk oldu.Saat 12:30 da Popoyan
a vardık.Hiç nefes almadan Pasto otobüsüne 13:00 için bilet aldım ve yola
çıktık.6 saat sürmesi bekleniyordu,yarım saat rötarla 19:30 da Pasto ya
indim.Hemen lonely planet’ten bulduğum Koala İnn hostele bir taksiyle
gittim.Zira hava kararmıştı.Hava karardıktan sonra bir şehre gitmek pek iyi
olmuyor,çünkü nereye geldiğinizi bile anlamıyorsunuz.Aslında Pasto pek
gidilmeyen bir yer,ancak ben sınırı gece geçmek istemediğimden, bir de yeteri
kadar yol yaptığım için geceyi burada geçirmek ve sabah sınıra daha dinç varmak
istedim.Daha az riskli olacağını düşündüm.İyi ki de öyle düşünmüşüm zira hem
yol yorgunu hem de çok acıkmıştım.Hostel çok eski, tavanları yüksek, yerleri
hep ahşap olan oldukça eski ve nostaljik bir binada.Pek kimse de yok.Hemen
eşyaları bırakıp yakın bir lokantada yemeğimi yedim ve tabii plazaya bir
yürüyüş yapmayı da ihmal etmedim.
Bu gün Kolombiya daki son günüm, o yüzden biraz bu ülke
hakkında ki düşüncelerimi yazıyım istedim.Aslında burası çok büyük bir
ülke,ancak yerleşimler ülkenin ortasında bir koridor gibi kuzeyden güneye doğru
yer alıyor.Zira doğusu amazon, batısı yani pasifik kıyısı çok uzun olmasına
rağmen hiç yerleşim yok ve jangle.Çok bakir olduğunu söylüyorlar, buranın yerli
halkı bile orası hakkında pek bir şey bilmiyor.And dağları kuzeyden güneye
ülkenin ortasında yer alıyor ve izin verdiği her düzlükte yerleşimler var. Bu
dağ silsilesini daha uzun zaman göreceğim herhalde ama gerçekten çok heybetli
bir görüntüsü var.O nedenle yerleşimlerin hepsinde çok güzel And dağları
panoraması görülüyor.Ekonomik olarak daha çok tarım yapılıyor galiba.Kahve
başta olmak üzere , şeker pancarı ve muz diğer
gördüklerim.Halkının çok özel bir tipi yok gibi geldi,hafif esmerler ve
kendi hallerinde işleriyle uğraşıyorlar.Biraz bizim Anadolu insanını andırıyorlar.Ancak
turizm konusunda daha çok yeni olmalarına karşın gelecekte çok rağbet göreceği
kesin.Zira doğa çok güzel ve henüz el değmemiş durumda,yani çok bakir.Yerli
halk daha turizmin farkına varamamış, turistik bütün yerleri dışarıdan gelen
insanlar çalıştırıyor.Dağlık olması nedeniyle hiç demiryolu yok, her şey karayolu
ile yapılıyor , o da çok yetersiz.Alt yapı konusunda daha çok yol kat etmeleri
gerekiyor.İnsanları her şeye rağmen çok sevecen ve yardımsever,hepsi çok zor şartlarda
yaşıyor olmalarına rağmen hep gülüyor ve yolda birbirlerine hep selam
veriyorlar.Bu özelliklerini kaybetmezler umarım.Bence söylenenin aksine çok ta
güvenli bir yer, herkese tavsiye ediyorum.
01/12/2012 Cumartesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder