Otobüste deliksiz uyumuşum.Tahmin ettiğim gibi saat sabah 5
te otogardaydık.Tabii uykuma otogarda ki koltuklarda devam ettim ve 7:00 gibi yola çıktım.Otogarın hemen yanında
kocaman stadyumu görünce oryantasyonumu sağlamak kolay oldu ve daha çok erken
olduğu için hostele yürüyerek gitmeye karar verdim.Ancak git git yol
bitmedi,sırtımda ki çanta gittikçe ağırlaştı.Meğer yönümü doğru tahmin etmişim
ama mesafeyi o kadar iyi tutturamamışım.Meğer 7.5 km. miş.Neyse gördüğüm her
parkta dinlene dinlene saat 9:00 gibi hostele geldim ve 6 yataklı bir odaya
yerleştim.Kahvaltı dahil olduğu için hemen bir kahvaltı yapıp biraz dinlendim.Daha
sonra metronun yöntemini öğrenip bir kart aldım ve eski şehri görmeye
gittim.Ben Miraflores denen bir bölgede, denize daha yakın ama old town’a biraz
uzak bir yerde kalıyorum.Ama hostel Kenndy parkı diye bir yere bakıyor ve
oldukça güzel.Metro ile 11 durak sonra indim ve kısa bir yürüyüşle asıl plaza
olan Plaza Armas’a geldim.Saat tam 12 de hükümet konağının önünde nöbetçi değşimi
vardı ve tam 12 de ben şansıma ordaydım.Hoş bir ritüeldi ve bir yarım saat
sürdü.Sonra diğer plaza, park ve kiliseleri gezmeye başladım.Eski şehir çok düzgün
ve güzel binalara sahip,zaten şehirde oldukça düz.Bir de gurme Müzesi
gezdim.Peru da ki yetişen sebze, meyve ve önemli bölgelerin yemeklerinin,
tatlılarının tanıtıldığı bir müze.Tabii o müzeyi gezdikten sonra karnım acıktı
ve öğlen yemeğimi yedim.Lokantanın yakınlarında çin mahallesi olduğunu duyunca
bir gidip göreyim dedim.Zaten oraya yakın bir müzeyi de görmek için
seçmiştim.Aman tanrım, bizim Mahmut Paşa halt etmiş,nasıl kalabalık bir yer anlatamam.Yürümek
imkansız, her halde aklınıza ne gelirse burada bulabilirsiniz.Neyse oradan zor
çıkabildim, ama benim görmek istediğim müzede ilaçlama varmış o yüzden
kapalıydı.Daha sonra en meşhur ikinci meydanı olan Plaza San Martin’ e gittim.Gerçekten
çok etkileyici, büyük ve güzel. Yazılana göre orada bulunan çok eski bir otel
olan Grand Hotel Bolivar buranın en meşhur içkisi olan Pisco Sour’un en iyi
yapıldığı yermiş.Tabii kaçırır mıyım, hemen otelin altında ki bara girdim ve
kendime bir Pisco Sour ısmarladım.Bizim limonlu tonik gibi bir içki,ama
güzeldi.İçkiyi içtikten sonra mesai bitimine kalmadan dönmek için metronun
yolunu tuttum.Zira o saatlerde çok kalabalık oluyor ve binmek
zorlaşıyormuş.Saat 17:00 gibi hostelin oraya geri döndüm.Tabii Starbucks’tan
bir kahve alarak karşıda bulunan Kennedy parkta huzuru buldum.Biraz da hostelin
çevresinde gezindim, çok hareketli bir yer ve gençliğin buluşma yeri gibi.Barlar
ve cafelerle dolu bir yer.Herkes yılbaşı çok yaklaştığı için kendini alışverişe
vermiş durumda.Öğlen iyi doyduğum için, sadece bir yerde meyve salatası
yiyerek, artık ayaklarım beni taşımakta zorluk çektiği için hostelime
döndüm.Yarın da başkentteyim ve deniz kıyısını, plajları ve kalan birkaç yeri gördükten sonra Lima’yla
işim biter.
1 yorum:
Hocam buyuk ihtimalle gec kaldim ama Larcomar diye bir yeri varmis Lima'nin, Sorrento'da yukardan denize baktigimiz yere benziyor resimleri.
Sana bu kadar buyuk sehir yeter. Adios Lima.
Yorum Gönder