Sabah 8:00 de otogardan Loja otobüsüne bindim.Cuenca ile
Loja arası 4.5 saat sürdü.Loja aslında Ekvator’un en güneydeki şehri ve buradan
Peru’ya direk otobüsler kalkıyor.Ama ben onun 1.5 saat daha güneyinde ki
Vilcabamba kasabasını görmek istedim.Birçok kişi hem burada ki doğayı, hem de
kalacağım hostel olan Izhcayluma’yı çok övdüler.Doğa içinde çok sakin, bir sürü
yürüyüş rotaları olan bir yer olarak anlattılar.Aslında çalışırken benim de
aklıma takılmıştı.Saat 13:30 da kasabaya vardım.Karnım aç olduğu için zaten çok
küçük olan bu kasabanın meydanında bir lokantada karnımı doyurdum.Hostel,
kitapta kasaba meydanına 2km olarak belirtilmişti.Ben de sabahtan beri
oturduğumdan, bu kadarcık yolu taksiyle gitmeyip yürümeye karar verdim.Uzun
zamandır güneşe hasret kalmış biri olarak, güneşi görünce iştahım kabardı.Ancak
yol hem yokuş, hem de çok uzun geldi ve hostele vardığımda canım çıktı.Fakat
hostel gerçekten çok güzel bir mekanda ve bütün vadiye hakim bir
konumdaydı.Yemyeşil bahçe içinde, havuzu da olan çok hoş bir yerdi.İki alman
tarafından işletiliyor ve ismide Cechua’ca iki vadi arasında demekmiş. Hemen
odamı aldım ve hostelin seyir tepesinde dinlendim.Resepsiyondan aldığım yürüyüş
yolları ile ilgili haritaları inceledim.Daha sonra yürüyerek tekrar kasabanın
merkezine indim ve biraz keşif yaptım.Gerçekten çok küçük bir kasaba,15
dakikada bitiriverdim.Burada çok fazla, yaklaşık 1000 kadar yabancı yaşıyormuş.Etraf
emlakçı dolu.Güneş batmasına yakın bu sefer yemedi ve bir taksiye atlayarak
hostele döndüm.Akşam yemeğini hostelin manzaralı terasında yedim.Yemek sonrası
seyir terasında otururken hostelin alman sahiplerinden biri yanıma geldi ve
tanıştık.Bana burayı 13 yıl önce aldıklarını ve sıfırdan inşa ettiklerini filan
anlattı.Adam gençliğinde tam bir seyyahmış.Gençliğinde diyorum, zira şu an 40’larında
ama 13 yıldır buraya çakılmış ve biraz eski günleri özlemiş gibi gözüküyor.Bende
ona sınır geçişi hakkında biraz sorular sordum.Aslında niyetim yarın buradan
ayrılıp Loja’dan akşam otobüsü ile Peru’ya geçmekti.Fakat adam bana yarın sabah
buradan yakınlardaki Podocarpus milli Parkına ücretsiz bir gezi olduğunu ve
kaçırmamamı tavsiye edince, anında plan değişikliği yaptım ve yarında burada
kalmaya karar verdim.Gözünü seviyim özgürlüğün.Daha sonra bahçede ateş yaktık
ve sonradan gelen 2 Amerikalı ile birlikte dördümüz uzun süre muhabbet ettik.Bu seyahatte
öğrendiğim, herkesin anlatacak bir hikayesi olduğu.Saat 23:00 gibi ben izin isteyip odama çekildim, ne de olsa yarın
5-6 saatlik bir yürüyüş beni bekliyor.Gençlere ayak uydurmam lazım, onlara ayak
bağı olmak istemem.
14/12/2012 Cuma
1 yorum:
varsa buralarda satilik bir arsa ilgilenelim.. takas da olabilir... erkan
Yorum Gönder