21 Şubat 2013 Perşembe

BUENOS AİRES KAZAN BEN KEPÇE

Sabah saat 8:00 de uyandım, hostelde kahvaltımı yaptıktan sonra, Buenos Aires haritasını açtım ve nereye gidebilirim diye biraz bakındım.Havanın bulutlu olduğunu düşünerek açık alanları bol gezmeli bir yol güzergahıyaptım.Zira çok güneş altında açık alanda yürümek pek hoş olmuyor.Merkezin kuzey- batısında parklarında bol olduğu uzun bir parkur beni bekliyordu.Hostelden saat 9:30 gibi çıktım ve 9 Temmuz Caddesinden(Av.9 de Julio) kuzeye yani Recoleta mahallesine doğru ilerledim.Önce yolumun üzerinde bulunan, bir çok ünlü opera sanatçısını ağırlamış olan Teatro Colon opera binasını gördüm.Daha sonra yola devam ederek bu mahallede mutlaka görülmesi gereken Recoleta Mezarlığına vardım.Zira Arjantin’lilerin divası olan Eva Peron’un mezarı burada bulunuyordu.Yine birbirinden güzel mermer mezar evlerin arasından sonunda Eva Peron’un mezarını buldum.Her daim taze çiçeklerle süslü, siyah mermerden bir mezar.Fotoğraflar çekildi ve Av. Del Libertador Cad. alt kısmında bulunan parka doğru yola çıkıldı.Yol boyu o kadar çok heykel ve plazadan geçtim ki, hepsinin fotoğraflamaya kalksam hafıza kartımda yer kalmayacaktı.Bir süre sonra uzaktan bile dikkati çeken,paslanmaz çelik ve alüminyum karışımı bir malzeme ile yapılmış kocaman bir çiçek (Floris Generis) karşıma çıktı.Bütün çiçekleri temsilen yapılmış dev bir metal çiçek.Onun hemen karşısında bulunan Japon Bahçesini daha önce La Serana’da gördüğüm için, vakit kaybetmemek için pas geçtim.Ayrıca hemen yakınlarda bulunan hayvanat bahçesi ve botanik bahçesini de pas geçtim.Zira asıl görmek istediğim Eva Peron Müzesine biran evvel varmak istiyordum.Giriş ücretini ödedikten sonra mütevazi bir 3 katlı evde bulunan müzeyi gezdim.Kadını özel eşyaları, özellikle elbise,şapka ve çantaları sergileniyordu.Anladığım kadarıile her bayan gibi giyimine önem veren birisiymiş.Bir taraftan da duvarlarda, yaptıkları ve konuşmaları videodan gösteriliyordu.Yazık ki kadın çok genç yaşta, 33 yaşında hayata veda etmiş.Oradan çıktıktan sonra büyük parkların ve orada bulunan küçük göllerin arasından yürümeye devam ettim.Ancak yürüyen bir tek ben vardım.Çok kalabalık bir insan grubu, ya koşuyor,ya bisiklete biniyor,ya da paten kayıyordu.Herhalde siesta vakti olduğu için gerçekten parklar çok kalabalıktı.Bir müddet sonra Buenos Aires Hipedromu’nun yanından geçtim.Çok eski ve güzel binaların bir tarafı tribün, yola bakan tarafı ise lokanta ve cafelerden oluşuyordu.Nihayet son durağım olan, bütün binaların ve kaldırımların bile kırmızı ateş tuğlasıile yapıldığı Barracas de Belgrano mahallesine vardım.Buranın hemen yakınında bulunan Çin mahallesine de şöyle bir göz attım.Hakikaten çin işi her şeyin satıldığıdükkanların ve Çinliler için özel marketlerin bulunduğu bir mekan.Kalabalıktan yolda yürünmüyordu bile.Arjantinliler de merak salmış bu çin malı işine.6 saate yakın yürümekten ayaklarım ağrımaya başladığı için biraz ötede bulunan metro ile 6 saate gittiğim yolu 30dk. da geri döndüm.Karnım aç olduğu için bir pizzacıdan paket pizza alarak hostele dinlenmeye gittim.Yemeğimi yedikten ve biraz dinlendikten sonra saat daha erken olduğu için, yakınlarda ki San Telmo mahallesine gitmeye niyetlendim.Ancak ben yola çıktıktan bir süre sonra sağanak yağmur yine beni yakaladı.Biraz bakındıktan sonra Hostele biraz ıslanmış olarak geri döndüm.Ama ben artık bunlara alışmıştım.Yarın da merkezin güneyinde bulunan ünlü Boca mahallesini ziyaret edeceğim, tabii hava izin verirse.Ben bunlarıyazarken yağmur bütün şiddeti ile yağmaya devam ediyor.

                                                            20/02/2013 Çarşamba











 
 

Hiç yorum yok: