7 Şubat 2013 Perşembe

MACELLAN BOĞAZI VE PUNTO ARENAS


Dünkü güzel kahvaltını aynısını da bu sabah yaptım.Otobüs saat 10:00 da olduğu için sakin ve keyifli bir kahvaltı oldu.Hostel ücretini ödedim ve sırt çantamı toparladım.Saat 9:30 gibi çok yakın olan Tur-Bus otobüs şirketinin oraya gittim.10:00 da, yani tam saatinde kalkarak 3 saatlik Punto Arenas yollarına çıktık.Biraz da otobüste kestirmişim, kalkınca zaten nerdeyse varmıştık.Önce havaalanına uğrayarak, birkaç yolcuyu uçağa bıraktı.Daha sonra bu kasabada otogar olmadığı için kendi ofisinin önünde hepimizi indirdi.Hemen sadece p.tesi,Çarşamba ve Cuma günleri olan Ushuaia otobüsü için bilet baktım.Hemen kararımı vererek 10 saat uzaklıktaki dünyanın en güneydeki bu yerleşim yerine gitmeye karar verdim.Cuma sabahına biletimi alarak,Puerto Natales’te kaldığım hostelin tavsiye ettiği El Conventillo hostele gittim.4 kişilik bir odada bir yatak buldum ve hemen yerleştim.Bu arada saat 15:00 olmuştu.Kasabanın merkezin de ki Plaza Munoz Gamero meydanını bularak, oryantasyonumu sağladım.Bu meydan da buradan geçen Macellan Boğazına adını veren Hernando de Magallanes’in çok güzel bir heykeli var.Ancak rüzgar burada  da peşimi bırakmadı.O kadar şiddetli esiyor ki, sokaklarda yürümek nerdeyse imkansız.Bana vız gelir.Bir tur acentesine uğrayarak, ancak tur ile gidilebilen Macellan Penguenlerini görmek için, yarın sabah saat 10:00’a kayıt yaptırdım.Karnım acıktığı için self-servis bir restorantta koca bir tabak dolusu taze yeşil salata ile bir tabakta iç bakla salatası (çok severim) yedim.Karnım doyunca sahile inerek kumsalda uzun bir yürüyüş yaptım.Ama her tarafıma kumlar doldu.Aslında güzel bir sahil şeridi yapmışlar ama rüzgardan durulmuyor.Nerde o Puerto Natales sahilinin sakinliği.Bu Şili’de mezarlıklar önemli ziyaret yerlerinden sayılıyor.Buranın da şehir mezarlığı mutlaka görülmesi gerekenler listesinde.Bu nedenle oraya giderek biraz mezarlık gezdim.Burası da en az Santiago’da ki kadar görkemliydi.Oradan çıkınca hemen bir blok ileride ki  çoban anıtını da (Shepeard’s Monument)  bir göreyim dedim.Adamlar çobanlar için bile anıt dikmişler, görmesek olmaz.Sonra yürüyerek tekrar merkez parka geldim ve banklara oturarak etrafı seyrettim.Gençlik yine meydanda toplanmış, kaykay ve bisikletle gösterilere başlamışlardı.Güneş yavaş yavaş etkisini kaybedince, ilk defa burada soğuğu hissetmeye başladım.Bu nedenle bir şeyler yiyerek,  doğru hostelime döndüm.Kendime yine sıcak bir çay yaparak ısındım ve bunları yazmaya oturdum.

                                                                            06/02/2013  Çarşamba
 
 
 
 

Hiç yorum yok: