Sabahın kör karanlığında dün geceden hazırladığım sandviçlerden
birini meyve suyu ile yiyerek yollara çıktım.Ancak dışarıda hayat devam
ediyordu.Gençler bar ve diskoların önünde muhabbeti bitirememişlerdi.Otobüsün
oraya saat 4:30 da vardım.Bayağı bir yolcu varmış,nerdeyse iki katlı otobüsü
doldurduk.Saat 5:30 da 12 saatlik Usuhuaia-Rio Gallegos yolculuğu başladı.Bu
yolculuk sırasında önce Arjantin’den Şili’ye, sonra tekrar Arjantin’e
geçeceğimiz için ömrümüz sınır kapılarında geçecek gibi.Saat 12:00 gibi
Arjantin’den çıkıp, Şili’ye girdik.Orada epeyce yol aldık ve yine aynı yerden feribotla
Magellan boğazını geçerek Ateş Toprak’larını (Tierra del Fuego)terk
ettik.Akşamüstü gibi de tekrar Arjantin sınırından giriş yaptık.Sınırdan yakın
olduğu için, saat 18:30 gibi Rio Gallegos’a vardık.Aslında 12 saat sürmesi
gerekirken, otobüsün bir arızası yüzünden feribot çıkışı bir saat kadar vakit
kaybettik.Terminalde inince, Puerto Madryn’e bilet sordum.Hemen saat 19:00 da
otobüs varmış, nefes almadan o otobüse binerek hayatımın en uzun otobüs
yolculuğunu gerçekleştirmiş oldum.Pazar sabahı saat 05:00 de Ushuaia’dan bindim,
pazartesi öğlen saat 14:00 te Puerto Madryn’de indim.Tamıtamına 33 saat, dile
kolay.Oturmaktan kıçım pide gibi oldu.Neyse ki Rio Gallegos’tan bindiğim otobüs
iki katlıydı ve ben üst katta en önde oturdum.Koskoca camdan etrafı seyrederek,
keyifli bir yolculuk yaptım.Artık yollar bana vız geliyor.Yolda birkaç yerde
sahil kasabalarına girerek, oradan da yolcular indirdik ve aldık.Zaten bütün
gece mışıl mışıl uyumuşum.Puerto Madryn’de inince, öncelikle Mendoza için
otobüs bakındım.Salı günü yer kalmadığı için Çarşamba günü sabah 07:00 için
biletimi aldım.O da 24 saatlik uzun bir yolculuk olacağı için bu mola bana iyi
gelecek.Daha sonra hostel bulmak için yollara düştüm.Ancak hava burada birden
çok ısındı ve nerdeyse 30 derecelerde.El Gualicho denen bir hostelde 4 kişilik
bir odada bir yer buldum ve yerleştim.Sahile ve merkeze çok yakın bir
hostel.Eşyalarımı bırakarak, resepsiyondan burada gitmek istediğim Peninsula
Valdes yarımadasına yarın için bir tur aldım.Zira buraya halk tipi bir ulaşım
yok, ancak turla gidilebiliyor.Şu hayvancıkları (penguen,deniz arslanı ve fok
balılkları)son bir kez göreyim dedim.Önce merkez meydanı görerek, sahile
indim.Çok uzun bir sahili var.Sahil tıklım tıklım dolu, herkes denizin tadını çıkartıyor.Zaten
burada hiç turist yok, hep Arjantin’in kuzeyinden soğuktan kaçanlar burada
tatillerini geçiriyorlar.Sanki birden Bodrum veya Alanya’da zannettim
kendimi.Sahilin sonuna kadar (nerdeyse 5km.)yürüdüm ve orada bulunan tarihi
kalıntıları gezdim.Deniz kenarında buraya ilk yerleşenlerin oturdukları
mağaramsı oyukları gördüm.Seyir tepesinden fotoğraflar çekerek, bu sefer tam
denizin dibinden, sahilde yüzenlerin arasından geri döndüm.Çocuklar kumdan kalelerini
yaparken, büyüklerin de hemen hepsi ellerinde Mate bardakları ile matelerini
içiyor ve güneşleniyorlardı.Merkeze gelince bir marketten yarın ki tur için
alış-veriş yaptım ve bir yerde karnımı doyurarak,hostelimin yolunu tuttum.Zira
hostelin arkasında çok güzel çimenlik bir alan ve hamaklar var.Biraz keyif
yaparak, yol yorgunluğunu attım.Sonrada oturdum maillerime baktım.Hava burada
bayağı sıcak, o kadar yol uykusunun üzerine, bu sıcakta uyumak zor gibi
görünüyor.
10/11/02/2013 Pazar--Pazartesi
1 yorum:
Katamaran nerede hocam?
Yorum Gönder