Artık bir klasik haline gelen Arjantin kahvaltımı(yağ,reçel,kızarmış
ekmek, kahve) yaptım.Vaktim varken ve tur saat 9:30 da olduğu için bir de duş
aldım ve limana katamaranın kalkacağı yere gittim.Meğer bugün benim yapacağım
küçük turun aynı fiyata bir de penguenleri görmek ister misiniz diye sorulunca,
hemen kabul ettim.Benim yazıldığım tur 3 saat idi, bu ise 6 saat
sürecekmiş.Olsun dedim ben aç filan da kalsam, penguenleri görmeye
razıyım.Şurasında zaten bir günüm var.Aşağı yukarı 100 kişilik büyük bir
katamaranla limandan çıktık.Öncelikle yakınlarda bulunan iki kuş adasını
gördük.Daha sonra Ushuaia’da çok meşhur olan deniz fenerini yakından
fotoğrafladık.Bütün bunlar 2 saat sürdü.En son olarak ta Beagle Kanalının en
dar yerinden geçerek penguenlerin bulunduğu bir adayı ziyaret ettik.Turun
yapıldığı Beagle kanalı, Atlas okyanusunu pasifik okyanusuna bağlayan bir
kanal.Derinliği100m. civarında ve suyun sıcaklığı ise 5-6 derecelerde.En dar
yeri 1.5 km.(Mc Kinley) ve kanalın kuzeyinde Arjantin, güneyinde ise Şili
toprakları var.Adada gerçekten çok fazla penguen vardı.Uzun süre seyrettik ve
fotoğraflar çektik.Daha sonra hiç durmadan 2 saatte tekrar Ushuaia’ya
döndük.Katamarandan iner inmez bir otobüs firmasından yarın sabah 05:00 te
kalkacak,12 saat sürecek olan Rio
Gallegos’a biletimi almak istedim ama kapalıydı ve saat 17:30 da açılacaktı.Ben
de bu fırsattan istifade oraya çok yakın olan Maritimo müzesini gezmeye gittim.Bu
müzenin özelliği, eskiden çok ünlü bir hapishane olmasından kaynaklanıyordu.Gerçekten
bir bölümünü müze haline getirmişler, bir bölümü ise hala eski hapishane
haliyle korunuyor.İlk defa filmlerde ki gibi bir hapishaneyi, gezmiş
oldum.Orada yatanların hayatları ve duvarlara yaptıkları resimler görülmesi
gerektiğinin kanıtıydı.Müze olan kısmında ise Antarktika Kıtasına yapılan keşif
gezileri ile kanalda batan gemiler ile ilgiliydi.Oradan çıkınca ,açılmış olan
ofisten biletimi aldım.Karnım çok acıktığı için hemen bir süper markete
girerek,hem yarın yol için bir şeyler, hem de akşam için kendime domatesli
makarna yapmak için malzeme aldım.Hemen hostele dönerek yemeğimi yedim ve
kendime geldim.Bu arada yemek yerken bir Arjantin’li diş hekimi ile
tanıştım.Yemeğim bitene kadar diş muhabbeti yaptık.Sonra ben tatildeyim diyerek
müsaade istedim ve saat 20:00 civarında sahile inerek biraz gün batımı
fotoğrafları çektim.Tabii ki güneş batınca, hemen hostele döndüm.Zira hava
hemen soğudu.Kendime bir bitki çayı yaptım,sırt çantamı yarın için hazırladım
ve tombi yatak.Yarın saat 05:00 te yollara döküleceğim.
09/02/2013 Cumartesi
1 yorum:
Fener fotografin cok guzel. Hapishane fotogafindaki ritimde inanilmaz cok iyi bir acidan cekmissin tebrikler
Sefos
Yorum Gönder