6 Şubat 2013 Çarşamba

TORRES DEL PAİNE MİLLİ PARKI


Bu sabah şimdiye kadar yaptığım en güzel kahvaltıyı yaptım.Peynir,yumurta,reçel,yağ,yulaf,nutella hatta peanutbutter bile vardı.Bunlara bir bardak çay ve kızarmış ekmek de ilave edersek,daha ne olsun ki.Kahvaltımı yaptıktan sonra dünden hazırladığım sandviçlerimi küçük sırt çantama koydum ve 7:45 te gelen otobüse binerek yola çıktık.Birkaç hostel dolaşarak oralardan da insanları topladık ve nerdeyse otobüsü doldurduk.Ama binenlerin çoğu orada çadır kurarak 3-5 günlük yürüyüş yapacaklardan oluşuyordu.Benim gibi günübirlik giden 4 kişi vardı.2.5 saat süren otobüs yolculuğu sonrası Torres del Paine Milli Parkına vardık.Kapıda 3 otobüs insan daha vardı.Sırayla parka giriş ücretini ödedik.Bize videoda parkla ilgili bir film gösterdiler ve hepimize park kurallarına uyacağımıza dair bir kağıt imzalattılar.Daha sonra herkes değişik parkurlara dağıldı.Çoğunluk benim gideceğim Torres Seyir tepesi yolunda ki kamp alanlarını seçmişti.Milli park içinde çalışan küçük bir minibüse doluşarak 5km daha gittik ve bir motelin önünde hepimiz indik.Onlar sırt çantalarını yüklenene kadar ben yola çıkmıştım bile.Saat 11:30 da parkurda yürümeye başladım.Onlar geceleyecekleri için rahattılar.Ben ise toplam 8 saatlik olduğu söylenen parkuru tamamlayıp,en son 19:30 da ki minibüse yetişerek, park girişine ulaşmalıydım.Oradan da geldiğim otobüs, bir tek saat 20:00 de vardı.Yani zaman bakımından biraz kısıtlamalar vardı.Neyse ben bunları bir kenara bırakarak yürüyüşün keyfini çıkarmaya çalıştım.Hoş bir vadiden girdik, çok aşağılarda bir dere akıyordu.Hava bulutlu, yani yürüyüş için idealdi.Ben çıkarken, dün gece orada kamp yapıp dönenlerle karşılaştım.Yolun bir bölümünde acayip şiddetli rüzgar vardı,adeta insanı uçuracak cinsten.1.5 saat kadar yürüdükten sonra ilk kamp yerine vardım.Orada ufak bir atıştırma sonrası yola devam ettim.Parkur bazen orman içinden, bazen dere yatağından ilerliyordu.135m. den  900m. ye çıkan ve tek yön 10km. uzunluğunda bir parkurdu.Yolun sonlarına doğru eğim dikleşti ve taşlık bir hal aldı.Yağmurda bütün yol boyunca çiseledi, fakat hiç ıslatmadı.Saat 14:30 da seyir yerine vardım.Yine bir göl ve arkasında 3 parmak şeklinde Torres tepesi duruyordu.Bir şeyler yedim ve manzarayı fotoğrafladım.Çok rüzgarlıydı, o yüzden 45 dk. kadar oyalanıp dönüşe geçtim.Aynı yoldan herkes çıkarken ben iniyordum.Saat 17:30 da otobüs noktasına vardım.Tabii çok erken olduğu için, ayakkabılarımı çıkartarak çimlere uzanıp yorgunluk giderdim.Saat 19.30 da minibüs geldi, onunla park girişine, oradan da otobüsle Puerto Natalese döndüm.Saat 22:30 gibi hostele girip hemen bir duş aldım ve bir bardak sıcak çayla bir şeyler yedim.Bence görmek istediğime değecek kadar güzel,en az 20 km.lik  bir yürüyüş oldu.Bu kadar Puerto Natales yeter,yarın sabah 10.00 otobüsü ile Punto Arenas’a gideceğim.Ama önce güzel kahvaltımı yaptıktan sonra.

                                                                   5/2/2013  SALI
 
 
 

1 yorum:

Cem dedi ki...

Buzul golu nefismis hocam.