Bu sabah şimdiye kadar yaptığım en güzel kahvaltıyı
yaptım.Peynir,yumurta,reçel,yağ,yulaf,nutella hatta peanutbutter bile
vardı.Bunlara bir bardak çay ve kızarmış ekmek de ilave edersek,daha ne olsun
ki.Kahvaltımı yaptıktan sonra dünden hazırladığım sandviçlerimi küçük sırt
çantama koydum ve 7:45 te gelen otobüse binerek yola çıktık.Birkaç hostel
dolaşarak oralardan da insanları topladık ve nerdeyse otobüsü doldurduk.Ama
binenlerin çoğu orada çadır kurarak 3-5 günlük yürüyüş yapacaklardan
oluşuyordu.Benim gibi günübirlik giden 4 kişi vardı.2.5 saat süren otobüs
yolculuğu sonrası Torres del Paine Milli Parkına vardık.Kapıda 3 otobüs insan
daha vardı.Sırayla parka giriş ücretini ödedik.Bize videoda parkla ilgili bir
film gösterdiler ve hepimize park kurallarına uyacağımıza dair bir kağıt
imzalattılar.Daha sonra herkes değişik parkurlara dağıldı.Çoğunluk benim
gideceğim Torres Seyir tepesi yolunda ki kamp alanlarını seçmişti.Milli park
içinde çalışan küçük bir minibüse doluşarak 5km daha gittik ve bir motelin
önünde hepimiz indik.Onlar sırt çantalarını yüklenene kadar ben yola çıkmıştım
bile.Saat 11:30 da parkurda yürümeye başladım.Onlar geceleyecekleri için
rahattılar.Ben ise toplam 8 saatlik olduğu söylenen parkuru tamamlayıp,en son
19:30 da ki minibüse yetişerek, park girişine ulaşmalıydım.Oradan da geldiğim
otobüs, bir tek saat 20:00 de vardı.Yani zaman bakımından biraz kısıtlamalar vardı.Neyse
ben bunları bir kenara bırakarak yürüyüşün keyfini çıkarmaya çalıştım.Hoş bir
vadiden girdik, çok aşağılarda bir dere akıyordu.Hava bulutlu, yani yürüyüş
için idealdi.Ben çıkarken, dün gece orada kamp yapıp dönenlerle
karşılaştım.Yolun bir bölümünde acayip şiddetli rüzgar vardı,adeta insanı
uçuracak cinsten.1.5 saat kadar yürüdükten sonra ilk kamp yerine vardım.Orada
ufak bir atıştırma sonrası yola devam ettim.Parkur bazen orman içinden, bazen
dere yatağından ilerliyordu.135m. den 900m.
ye çıkan ve tek yön 10km. uzunluğunda bir parkurdu.Yolun sonlarına doğru eğim
dikleşti ve taşlık bir hal aldı.Yağmurda bütün yol boyunca çiseledi, fakat hiç
ıslatmadı.Saat 14:30 da seyir yerine vardım.Yine bir göl ve arkasında 3 parmak
şeklinde Torres tepesi duruyordu.Bir şeyler yedim ve manzarayı fotoğrafladım.Çok
rüzgarlıydı, o yüzden 45 dk. kadar oyalanıp dönüşe geçtim.Aynı yoldan herkes
çıkarken ben iniyordum.Saat 17:30 da otobüs noktasına vardım.Tabii çok erken
olduğu için, ayakkabılarımı çıkartarak çimlere uzanıp yorgunluk giderdim.Saat
19.30 da minibüs geldi, onunla park girişine, oradan da otobüsle Puerto
Natalese döndüm.Saat 22:30 gibi hostele girip hemen bir duş aldım ve bir bardak
sıcak çayla bir şeyler yedim.Bence görmek istediğime değecek kadar güzel,en az
20 km.lik bir yürüyüş oldu.Bu kadar
Puerto Natales yeter,yarın sabah 10.00 otobüsü ile Punto Arenas’a gideceğim.Ama
önce güzel kahvaltımı yaptıktan sonra.
5/2/2013 SALI
1 yorum:
Buzul golu nefismis hocam.
Yorum Gönder