Saat 9:30 da otogardan bir taksiye atladım ve bu güzel yerde
güzel bir yerde kalıyım diyerek, hostelden biraz daha iyi olduğunu tahmin
ettiğim bizim pansiyon butik otel arası bir yer olan villa Colonial diye bir
yerde kalmaya karar verdim.Şansıma orada yer yoktu ve hemen biraz ilerisinde
bulunan, lonely Planette te sözü geçen Media luna Hostele girdim ve kabus orda
başladı.Gerçekten büyük ve havuzuda olan bir hostel , meğer party hostelmiş.Ben
başka bir alternatif çalışmadığım için oraya peki dedim.Hostelde kalanların yaş
ortalaması 18-19 civarındaydı.En az 100 kişi vardı sanırım,Gençlik kampı
gibi,inanamazsınız.Neyse artık bunu da yaşamam gerekiyormuş dedim.Dormda bir
yatağa eşyalarımı koydum ve küçük sırt çantamı kaptığım gibi kendimi dışarı
attım.Birde koluma turuncu bir bant bağladılar ki o hostelde kaldığım belli
olsun ve giriş çıkışlar da kontrol kolay olsun diye.Ben damalı eşek gibi düştüm
yollara, lakin turist olduğumu banttan anlarlar endişesi ile flarımı o bantın
üzerine bağladım ve şehirde hep öyle dolaştım.Cartegena gerçekten bizim Bodrum
gibi bir yer.Çok turistik ve kalabalık.Bir de sıcak ve nemli ki anlatamam.Tam
benlik.Neyse moralimi yüksek tutarak old town denen surlarla çevrili yere
gittim.Gerçekten binalar ve ambians güzel,ancak Bodrum daki gibi satıcılar ve
dolar bozmak istiyenler peşinizi bırakmıyor.
Surların üzerinde bir yürüme yolu yapmışlar,isterseniz bütün
old town’un etrafını gezebiliyorsunuz.Bir tarafınızda okyanus, diğer tarafta
eski şehrin binaları hoş bir görüntü oluşturuyor.En rüzgar alan ve manzaralı
bir burçta yattım uzandım uzun süre.Biraz dinlendim ve düşündüm öylesine.Daha
sonra eski şehrin sokaklarını yürüdüm ve bulduğum her plazada biraz oturdum, en
güzeli plaza de Bolivar dı.Sabahtan beri bir şey yemediğim için yolda buda
resmi olan bir restoran ilgimi çekti ve hemen kendime vejetaryan tabağını
ısmarladım,güzeldi.Haşlanmış sebzeler,salata ve birazda pilavdan oluşuyordu,
tabii yanında freş meyva suyu.Saat 17:00
gibi fazla karanlık olmadan hostelime gitmem gerekiyordu, zira benim o güzel hostel
Getzemani denilen , hemen old town a yakın biryerdeydi ama hava karardıktan
sonra pek tekin olmadığını okumuştum.Nitekim dönerken bir adam yanıma yanaşıp
ot istyip istemediğimi sordu hemde İngilizce.No gracias filan diyerek durumu
idare ettim.
Hostele geldiğimde benim oda doluydu,6 yatak 6 sı da
full.Bir İsrailli,iki Norveçli,iki de Danimarkalı, hepsi de 20 yaş altı.Tabii
bana dede muamelesi yaptılar ama türk olduğumu duyunca çok şaşırdılar.Bilhassa İsrailli
biraz tırsmadı değil.Meğer akşam hostelin roofunda parti varmış ona
hazırlanıyorlarmış.Banyolar yapıldı,deodorantlar sıkıldı,traş olundu ve temiz
kıyafetler giyildi.Hepsi dede şimdi av zamanı filan dediler ama benim beyaz
sakallarımı görünce bana teklifte bile bulunmadılar.Zaten o kadar yoldan sonra
benim gözüm yataktaydı.Ama uyumak mümkün değil, bangır bangır salsa müziği
heryerde.Yatakta dön baba dönelim, esnemekten ağzım yırtılda ama uyumak mümkün
değil, neyse saat 1 gibi sızmışım ama bizimkiler ortalarda yoktu.Sadece sesleri
geliyordu, bide arada sırada odaya gelip, yanlarında getirdikleri içkilerden
alıyorlardı.Yukarda pahalı olsa gerek.Zaten bu Cartenega’ı pek sevmemiştim bu
gece daha da sıktım sıyrıldı.
21/11/2012 çarşamba
2 yorum:
Merhaba amca. Nasılsın? Neredesin ve hostel de
diğer adam veya insanlarla konuşuyormusun?
Iyi eğlenceler ve bol bol resim çekmeyi unutma.
Gelince fotolara bakarız. Bye :)
Haha, sonunu böyle tahmin etmiyordum valla :) Tam ismini not edersen sevinirim o hostelin, belki lazım olur.
yeğenin eray :)
Yorum Gönder