26 Kasım 2012 Pazartesi

MERHABA SALENTO


Akşam Salento’ya hava kararmadan gitmem için sabah erkenden kalkmam gerekti.Saat 6.15 te kalkmıştım,sırt çantamı toparladım ve 7:00 otobüsünü yakalamak için hostelin önüne çıktım,zira otobüsler hostelin önünden geçiyordu.Odamdan çıkınca Suzan’ın da kalkmış ve bana kahve hazırladığını gördüm.Ama ne yazık ki içecek vaktim yoktu.Dün gece onlara yanımda getirdiğim birkaç ufak hediyeyi vermiştim,onlar için çok çok teşekkür etti ve yine beklediklerini söyledi.Bu kısım biraz duygusaldı doğrusu.Neyse tahmin ettiğim gibi otobüs 7:00 de geldi ve hemen atladım,doğruca Medellin.Yol 2 saat kadar sürdü, fakat kuzey terminalinden güney terminaline bir vasıta daha yapmam gerekti.Biraz cimrilik yaptım ve 2 terminal arası çalışan halk otobüslerine bindim.Zaten vaktimde vardı.Güney terminalinde hemen  Salento’dan geçen Armenia otobüslerine 9:30 a bilet aldım.Etraftaki büfelerde kendime kahvaltılık bir şeyler bulup yedim.Oto büs tam zamanında kalktı.Salento ayrımına kadar 6 saat yol vardı.Öncelikle Salento ayrımında inmek istiyorum sözünü sözlük yardımıyla buldum ve ezberledim, daha sonrada güzel bir uyku çektim.Bir yerde mola verdiler orada da bunların puf böreği ile kolamı içip yola devam ettik.Saat  16:00 gibi müthiş İspanyolcamla şöföre yol ayrımında bırakmasını söyledim.Şansıma yağmur çiseliyordu.Allahtan durak gibi bir şey vardı ve onun altında yarım saat Salento otobüsü bekledim.Otobüse bindim ve Salento girişinde , benim hostele yakın bir yerde indim.Yol çok virajlı idi ama dağların manzarasından müthiş bir doğanın beni beklediğini anlamıştım.Zaten hakkında yazılanlarda öyle söylüyordu.Hostel  Plantation House dieye bir yerde 4 kişilik bir dorm da yer buldum ve eşyalarımı bırakıp biraz keşfe çıktım.Tabii öncelikle yine Main Plaza ya gittim.Çok hareketli idi,zaten hafta sonları burası sayfiye yeri gibi olurmuş.Meydanın biraz arkasında bir seyir tepesi vardı, güneş batmadan oraya çıkıp biraz fotoğraf çektim.Ancak yine merdivenler canıma okudu.Gerçekten etraf yemyeşildi.Dağlar dereler tabii keyfimi yerine getirdi.Bizim koz helva gibi ama daha incesi iki yuvarlak arasına biraz çukulata ve sos koyup tatlı gibi yedikleri bir şey var( adını şimdi unuttum bir ara yazarım) ondan alıp seyir tepesinde biraz keyif yaptım.Hava kararmaya başlayınca meydana geri dönüp güzel bir yemek yiyim dedim ama meydanda kilisenin yanında empedena yapan teyze kanıma girdi,çok güzel yapıyordu.2 tane yedim ama bıraksalar 10 tane yerdim,gerçekten çok lezzetliydi.Daha sonra baktım bir de gözde mısır satıyorlar, bir tanede ondan yedim,tabii akşam yemeğini halletmiş oldum.Nedense buralarda hiç acıkmıyorum.Elimde köz mısır yürüye yürüye hostelin yolunu tuttum.Yarın sabah saat 9:00 da hazır olmam gerek çünkü bir turla kahve plantasyonuna gideceğim.

                                                          25/11/2012  Pazar

1 yorum:

Adsız dedi ki...

çikolata :)
Heyecanla takipteyim, yazmaya devam !