Arjantin kahvaltısı sonrası saat 8:00 de gelen tur
minibüsüne binerek yollara çıktım.Hedef Peninsula Valdes yarımadası.Aslında
balinaların çok rahat görüldüğü bir yer, ancak mevsimi olmadığı için biz
penguen, deniz aslanı ve fok görmeye gidiyoruz.9 kişinin 3’ü turist, gerisi
Arjantin’li.Uzunca bir yol gittik ve milli park girişinde biletimizi aldıktan
sonra orada bulunan ufak bir müzeyi
gezdik.Çok büyük bir balina iskeleti ve balinalar ile ilgili bilgiler aldık.Tur
rehberi çok iyi İngilizce biliyordu ve bizi bayağı bilgilendirdi.Yarım adada 24
tane koyun çiftliği vardı ve 200.000 koyun besleniyordu.Ancak eti için değil ,
çok değerli olan yünü için besleniyorlardı.Ayrıca 30.000 civarında Lima’nın bir
küçük bir türü olan Vanacao başıboş dolaşıyorlardı.Yarım adanın tamamı yarı çöl
görünümünde steplerle kaplıydı.Yarımada karaya çok ince bir kara parçası ile
bağlanıyor ve bu bağlantının iki tarafında iki büyük koy bulunuyordu. 2 saat
yol gittikten sonra önce deniz aslanlarını, arkasından da penguen kolonilerini
gördük.Her yerde yaklaşık 30 dk. fotoğraf çekmek ve gezmek için vaktimiz
oluyordu.En son bir saat daha yol alarak yarımadanın kuzeyinde fok balıklarını ,deniz
kenarında yavruları ile birlikte güneşlenirken yakaladık.Dönüşte Puerto
Piramides denilen küçük bir balıkçı kasabasında durduk ve yemeklerimizi yedik.Bende
gölgelik bir ağaç altında sandviçlerim ve meyve suyumla öğlen yemeğimi yedim.Çok
güzel bir sahili var, kasabaya uzak olduğu ve ulaşım olmadığı için yalnız kendi
arabaları ile gelen insanlar vardı.Onların da sayıları az olduğu için çok sakin
ve dinlendirici bir yerdi.Ayrıca met-cezir olayı nedeniyle deniz 100m. kadar
çekilmiş, geriye kocaman bir sahil
bırakmıştı.Sahil kenarında buraya ilk yerleşen Welsh’lerin barındıkları
mağaralar bulunuyordu. Saat 15:30 gibi dönüşe geçtik ve 17:00 civarında hostele
geri döndük.Ben yarın yola çıkacağım için hemen bir duş aldım ve sokaklara
çıktım.Öncelikle yol için market alış verişi yaptım.Sahilde dörtlü bir grup müzik yapıyor ve insanlarda
dans ediyorlardı.Çimenlere oturarak onları izledim ve dinledim.Karnımı
doyurduktan sonra hostele döndüm ve yolluklarımı hazırladım.Yarın sabah 7:00 de
yine 24 saatlik bir yolculukla şarap bölgesi Mendoza’ya gidiyorum.Bu Arjantin
çok büyük, git git bitmiyor.
12/02/2013 Salı
1 yorum:
Yillardir biz karavanda sandovic derken sen duduklude Ayse Kadin Fasulye pisiriyordun, bakiyorum her gunun sandovic meyve suyu ile geciyor. Dogru Yolu bulman icin cok uzaklara gitmen gerekiyormus :-)
Yorum Gönder