28 Şubat 2013 Perşembe

GÜNEY AMERİKA'DA 100 GÜN,TOPLAM 17.000 KM.VE DÖNÜŞ

Sabah gözlerimi açtığımda 3.5 ayın geçip gittiğine ve bugün dönüşe geçeceğime inanmakta zorluk çektim.Aslında yola çıkarken çok uzun zaman gibi gelmişti,ancak her daim olduğu gibi zaman, acı- tatlı anlarıyla benim Güney Amerika yolculuğumu da alıp götürmüş ve maziye göndermişti.Sabah biraz kafam karışık olarak kahvaltımı yaptım ve daha sonra son kez Buenos Aires sokaklarına çıktım.Akşamdan eşyalarımı hazırlamış olmanın verdiği rahatlıkla kısa bir şehir turu attım.Bu gün tatil olduğu için sokaklar bomboştu.Sindire sindire Plaza Dorrego’ya kadar yürüdüm.Burada hafta sonları kurulmakta olan sokak pazarını merak ediyordum.Ancak orada da insanlar tezgahlarını yeni yeni kuruyorlardı.Kendime sokak satıcısından bir kahve alarak, meydanın bir köşesine oturdum ve onları izledim.Saat 11:00 ‘e doğru tekrar hostelime dönerek çıkışımıyaptım ve sırt çantamı kısa bir süreliğine resepsiyona bıraktım.Av. de Mayo üzerinde bulunan bir self-servis vegeteryan lokantasında bir şeyler yedim ve Plaza de Mayo’yu son kez ziyaret ettikten sonra hostele dönerek sırt çantamıyüklendim ve havaalanı yollarına düştüm.Tabii yine halk tipi bir yöntem seçerek, hostelin bir blok ötesinden geçen 8 numaralı belediye otobüsüne binmek için durağa gittim.Sadece metal para kabul ettiklerini bildiğimden daha önceden hazırladığım metal Arjantin Pesoları ile otobüse bindim.Kocaman sırt çantamla binmek biraz zor oldu ama ben bu gezide zorluklara alışmıştım.Şehrin 35 km. dışında olan Ezeiza havaalanına belediye otobüsü ile ancak 1.5 saatte varabildim.Buda benim bu kıtada ki son maceram oldu.Saat 18:00 kalkacak olacak olan Air France uçağım için ben bilet ve pasaport işlemlerimi bitirmiş olarak saat 16:00 da hazırdım.Bir kahvede havaalanında içerek Paris aktarmalı uçağıma binerek dönüş yoluna çıktım.Sabah 11:00 de Paris havaalanına indik ve hiç beklemeden yine aynı terminalden saat 12:30 da İstanbul uçağına bindim.Güzellikler şehri ama bizim kıymetini bilemediğimiz İstanbul’a indiğimde saat Pazar günü (24-02-2013) saat 17:00’di.Yol boyu bu benim için değişik kültürlerin yaşadığı kıtada geçirdiğim günleri düşündüm.Aslında hiç hastalanmadan ve başıma bir kaza gelmeden bu süreci tamamlamış olduğum için kendimi şanslı hissettim.Çok değişik insanlar ve yerler görmüş olmanın bir tatlı mutluluğu vardı.Gerçi şimdilik bloke olmuş vaziyette pek bir şey hatırlamıyordum ama günler geçtikçe hafızamdan çıkarak beni zaman zaman o günlere götürecekleri kesindi.Sonuçta içimde bir çocukluk hayalimi gerçekleştirmiş olmanın bir huzuru da vardı.Umarım herkes bir gün benim gibi hayallerini gerçekleştirir.Tabii öncelikle istek ve kararlılık çok önemli diye düşünüyorum.Gerisi kendiliğinden geliyor.Bu vesile ile beni bu gezimde takip eden herkese mutlu, huzurlu ve bol seyahatli bir yaşam diliyorum.Bu gezi benim için bir başlangıçtı, uçakta gelirken, kafamda hemen yeni yolculukların planları ve düşünceleri dolaşmaya başladı bile.Galiba seyyahlık böyle bir şey.Ama bu dünyada da gezilecek ve görülecek çok fazla yer ve güzellikler var.Ömrüm yettiğince bu tatları tatmaya devam edeceğim.Bir başka gezimde yine birlikte olmak umuduyla…..

                                                      23-24/02/2013 Cumartesi-Pazar





 

 

1 yorum:

Cem dedi ki...

Vay hocam,
Kapanisa gelecek programin ipuclarini koymussun.
Ozlemistik, iyi ki geldin.
Biraz da yerel aktiviteler yapalim.
Adios.
Cem